buluş, icat,yepyeni.
insanlığın tarihi çiledir. kaç bin yıldır kaderinin inşası. tabiatın, o akıl almaz muazzam ve bir o kadar zalim tabiatın koyaklarında durmadan kaçan, durmadan kovalayan. tek derdi bilmediği yarına ulaşmak. güneşin aydınlığına kavuşmak. güneşi bile bilmeden, gün nedir tanımadan henüz zamansız çaba. içgüdülerin dehlizinde, henüz cevherinin farkındasız, elleriyle iğneyle kuyu kazıyor insan. ayakları tabiatın canlı, cansız önüne diktiği engelleri aşmasına yardım ederken, hep düşünmüşümdür yüz metreyi kaç saniyede koştuğunu o insanın. aman o ne diyor, tabi içinden; bir yaratık, acımasız. can havli, bir kayayı alıyor eline, belki bir ağacın düşen dalını, ellerine alıyor ve savuruyor. nasıl yaptıysa bilmeden, ve mutlaka sanki, canavar yaratığı alt ediyor. yaratık ayaklarının dibinde. bakıyor kafasından kırmızı bir şey akıyor, hımm diyor, içinden tabi, demek kaya bir canlıyı alt etmede yarıyor işe. kayayı alıyor yine ellerine, ihtimal ki bir iki defa atıyor havaya tutuyor yeniden, kahkaha değil henüz ama sevincin haykırışları, anlamsız, ürkütücü bir sesle çınlatıyor yanını yöresini. taşı bırakıyor, kocaman ve mutlaka tüylerle kaplı, kırık dökük tırnaklı ellerine bakıyor, biraz hayranlıkla, biraz ürkerek. eller diye geçiriyor içinden demek bu kadar mühim bir parçam. dışımda ki bir eşyayı silahlandıran, kullanışlı kılan. iki elini vuruyor birbirine ihtimal, çıkardığı sese hayran kalıyor, gücüne.
o an insanımızın kaderinin değiştiği andır. ve bütün bir dünya ellerinde yükseldi insanın.
Allah binbir kere, yetmez beşyüzbin kere razı olsun bulan o iki gençten.
insanlığın ilerlemesi açısından tabi ki (bkz: elektrik)
Kişisel not: Kanımca ateş kesinlikle olmamalı. Ateş zaten var olan bir şeydi; orman yangınları, yıldırımların yol açtığı yangınlar. insanoğlu yalnızca ona hükmetmesini öğrendi. Ama, görünmezden veya bilinmeyen bir şeyden bir buluş yapmadı.