Binlerce işkence olgusunun münferit vaka olduğunu ilan eden, işkenceci kadroları cezalandırmak ve tasfiye etmek yerine bunların sırtını sıvazlayan bir iktidara karşı atılan slogan
polisin kızdığını bile bile bu sloganı atan,bünyeleri bu darbelere alışkın denyoların her fırsatta işkence gördük diye makatlarından ses çıkarmaları olayıdır
yanlış bir önermedir. insanlık var olduğundan bu yana kümülatif nüfusu artan bir çokluk değildir. insanlık devir daim yapmaktadır. eski nesillerin yerine yenileri gelmektedir. yenileri geldikçe işler iyiye mi gitmektedir, insanlık insanlığı yüceltmektemidir? tam aksine işkence yolları yöntemleri gelişmektedir. denilebilir ki; istemesek de işkencenin olmasını her zaman olacaktır, insanlık onuru işkenceyi yenemeyecek olsa da işkence gerçekten onurlu olan insanları ortaya çıkaracaktır.
* Kulliyen yalan amk, onur gurur kalmıyor ilk defasinda.
Lise yeni bitmis o zamanlar, Yaz aylarından biri.
Gecenin bi vakti tüm ekip pilot olmusuz. Elde hala kopek ölduren, park vardı büyük, orda son demi aliyoz. Sivil ekip otosu geldi, şikayet var dedi. Çok gürültü yapmisiz. Neyse evlere dağılırken ikişerli gruplarda, parkın ordan sesler geldi,
Döndük baktık ki, polislerle bizimkiler ana bacı akraba oluyor amk.
Kavga çıktı vurustuk biraz
amk kodumunun ilçesinde, tepesinde ne kadar siren olan araç varsa geldi bi anda oraya.
Tıktılar bizi minibüse, kafesli tarafa.
Karakola geldik ve işkenceyle ilk tanışmam o gece gerçekleşti. Daha 17 idim...
ilk ezdikleri ben değildim, içerdekinin bogurtulerini dinlettiler epey bi süre.
Sıra bana geldiğinde heyecanlıydım çok. ilk tecrübem olacaktı sonuçta.
Büyükçe bir odaydı. Duvar kenarları silme evrak dolabı, teneke olanlardan.
3 tane büyük masa vardı. Birinde daktilo ve bisuru kağıt.
6 polis vardı ıçerde, biri sagolsun, ayakta karsiladi beni. Gelişime osmanlıyı patlativerdi ceneme, parti başlamıştı
Yikilmamistim. Gurur duydum kendimle.
Fakat sagli sollu gelmeye başlayınca ami götü dağıtım ben.
Grup seansı başladığında, 2 kişi birden dalmıştı bana. Ama düşmüyordum hala. Dusersem yenilecektim gûya kendi kafamda.
Arada bir oyuncu degisikligine gidiyordu rakip. Baş masada oturan hayvanı oyuna almasınlar yeterdi bana
Netekim korkulan basa gelir ya geldi bu piç de. Dizlerim artık beni tasimiyordu. Pespese iki tane yiyince ben artık oyundan düştüm. Ama yere düşmedim. Elleriyle kafamdan tuttu, tırnakları kulaklarimin arkasına resmen saplanmisti... Kafamı dolaplara vuruyordu sürekli. Bizim vurduğumuz polislerden biri de, nefes nefeseydi ama kufurden geri kalmiyordu oturdugu yerden. Biraktim kendimi artık o da birakti. Uyum icerisindeydik partnerimle ...
En azından bagirmiyordum. Yenilme kriteri buydu artık. Bagirmicaktim, yalvarmicaktim
Yere yatinca, o zemin, kuş tüyü yatak nasıl bilmem ama, o biçim rahat geldi. Artık vurmazlar dedim, diyen ağzımı sikeyim
Yerdeyken de sağolsunlar yalnız birakmadilar beni. Baldirlarima habire tekme atıyorlardı.
Bi ara aci hissetmemeye başladımdi, iyi dedim bitti artık, sikseler hissetmem dedim ve elinde zenci sikine benzer jopla bizim hayvan adamı gördüm. Ulan hep duyardık işkencede cop mop sokarlar diye de böyle bir anda bunu bilmek pek his değildi elbet. Birisi beni tuttuğu gibi kaldirdi ayağa, bagirmicaktim, yalvarmicaktim. Kendimi hala insan hissedebilmenin tek yolu buydu.
Ama karşıdan jopla gelen hayvanı görünce işler değişti...
O ana kadar, meğer ben korktugumu sanmisim. Altima işedim mi tam bilmiyorum, farkında değildim.
Abi yapma!!
Köpeğin olayım yapma
Artık bağırıyorum... Yalvarıyorum...
Yapma!
Ama hayvanadam sadece siritiyordu,
elindeki jopla ustume ustume
gelirken.
-Ne isterseniz soylerim!
-Ne derseniz imzalarim!
-abi, nolur yapma, yeter abi!
Ne onur, ne de gurur kalmıştı artık, yenilmistim ve 17
yasindaydim sadece.
Jop belime, sırtıma, kaba etime
inerken acaba içine soksalar bü kadar acir mi diye
dusunmedim değil açıkçası.
işkenceyi sadece filmlerden, kitaplardan bilen bizler, o
gün tanışmıştık hayatın gercegiyle.
Sırada bekleyen arkadaşların haklarını
yememek için 2 saate yakın süren bana özel seans. Bitmişti.
Nezaretinde taş zemininde Dizlerimin üzerinde
durabiliyordum ancak. Ne oturabiliyor ne de yatabiliyordum.
-bitti mi saniyosun orospu çocuğu!
Açılan kapaktan duyduğum bu sesle beraber, hüngür hüngür ağlamaya başladım...
Biraz zaman sonra sakinkestim.
Daha ne kadar canımı yakabilirlerdiki?
Olay anında aradan sivisan bi arkadaşımız vardi. Onun adını sorup duruyorlardı.
Söyledim, ısrar bile etmediler. Adres istediler tarif ettim hemen.
Bitti sandim, yanılmışım...
Arkadaşın evine beni de götürdüler. Daire kapisina kadar suruklediler. Bütün gece yediğim işkence, arkadasin annesinin yuzume tükürdüğünü anda tüm etkisini yitirdi.
Doktora götürdüler sonra iki polis koluma girmiş ancak ayakta durabiliyordum. Hipokrata yemin vermiş hoca Ezilmiş halime aldırmadan, sadece alkollü raporu verdi, polislerin istediği gibi yani.
Olayın ardından iki arkadaş tutuklu (2 ay) biz tutuksuz yargılandik ve olay kamu görevlisine mukavemetten para cezası ve ıçerde yatılan süre göz önüne alınarak serbest Kalışımızla bitti.
ilk tecrübem, acemiliğimdi, sonraki iskencelerimde dik durdum, ezilmedim hiç. Sövene sovdum, vuran vurdum. Ellerim ve ağzım bağlıyken bile bakışlarımla anlattim iskencenin onuru artık yenemiyecegini.
bu söyleyen kürtçüler ve pkklılar pek samimi değildir zira kendi militanlarına bile işkence uygulayan ve bunu destekleyen bir grubun bu sloganı kullanması devede şey hesabı!
Ruhsal eziyet de bir nevi işkence sayılabilirse; ancak..
Fakat sizin işkence mağduru sayılmak için ne gibi bir gerekçeniz var ?
Dünyada insanlara işkence edilmiş yerleri gezin, işkence nedir görün de ondan sonra boş boş slogan atın.