insan gibi davranma ile öküzoğluöküz olma arasındaki sınırdır.
yapılan ufacık bir hareket ile aşılabilir bu çizgi. arabanı nizami biçimde park etmeyip, insanları zor durumda bırakarak, yanından geçen her kadına dik dik bakarak, son ses açık bir teyple patlak eksozunu anırta anırta dolaşarak, alt katımda üst katımda insan yaşıyo demeden bağıra çağıra kavga ederek, canı yananla dalga geçerek, körükörüne bilmeden etmeden bir şeye inanarak, huzur vermeyerek, seni sevenleri üzerek... küt diye çıkarsın insanlıktan, hayvanın biri olursun da sürüye katılırsın..
bir o yanındayız, çizginin bir bu yanında... bir insanız, bir hayvanız...
aptalliktan midir, egitimsizlikten midir bilinmez ama cizginin hayvan kisminda kalanlar daha fazladir. oyle tiplerdir ki bunlar her seye zarar verirler. insanlara, kendi islerine yarayan esyalara, baskasinin olan esyalara... mesela hangi insan ise gittigi minibusu parcalar ki. nasil anlamazlar ki o minibusun islerine yaradigini, iyilikleri icin oldugunu. "parcaladigin minibus seni evden alip ise, isten alip eve birakiyor. onun sayesinde baska araclara binmek zorunda kalmiyorsun. arac parasi ayirak zorunda kalmiyorsun." diye aciklamaya calissan da anlamazlar. o kadar beyin kullanma ozurluler yani. hadi bunlar egitimsizler diyelim.
bir de haberlerde gormusum lise ogrencileri okullarini parcaliyorlardi. siralari kirip demir kisimlariyla da duvarlari parcaliyorlar, sonra duvarlardaki deliklere kagit sokup yakiyorlardi. bunlar da lise ogrencileri. liseye gelene kadar 8 yil egitim gormus. bunun oncesinde ailesi tarafindan egitilmis insanlar bunlar. onlarin egitim gormesi icin yapilmis okulu, egitimleri icin getirilen siralari utamadan ve dusunmeden parcalayabilecek kadar hayvanlar.