bunca şeye rağmen insanlık ölmemiş denen zamanlardır. aynen şu örnekte olduğu gibi:
bu sabah işe gitmek için yavaş adımlarla otobüs durağına doğru yol aldım. durağa geldim ve otobüsü beklemeye koyuldum. tam bu esnada bir güvercin gelip yanıma kondu. o anda kuşun yaralı olduğunu göremedim. neyse kuş tam otobüs gelirken o haliyle uçmaya çalıştı (anlaşılan durumu o kadar da kötü değildi). tam havalanacakken birden otobüsün üst kısmına çarptı güevercin. otobüs şoförü birden durdu. güvercine ne olduğunu öğrenmek için bize işaret etti. ben devam etmesini, güvercinin otobüsün tam altında olduğunu anlatmaya çalıştım. ancak şoför beni dinlemedi (ki allah tan beni dinlememiş) ve otobüsten indi. yerlerde kuşu aramaya başladı. kıyafetleri falan toz oldu ama nihayetinde kuşu buldu ve kurtardı. bu arada otobüste bulunanlardan bir allah ın kulu da ya noluyo, niye bekliyoruz falan demedi. şoförün o hali beni çok etkiledi. inanıyorum ki bir kuşa bile bu kadar merhameti olan bir insanın, insanlara karşı merhameti tartşılmaz.
evet insanlık ölmedi belki, yerde sürünüyor ama en azından hayatta herşeye rağmen, insanlık ölmemiş denen anlar yaşamak insana mutululuk veriyor.
belcika'ya tedavi için gitmişsinizdir. belçika'da tanıdığınız kimse yoktur tek başıasınızdır. bir türk lokantasından ara sıra yiyecek bir şeyler alırsınız o esnada iki üç kelime laflarsınız dükkan sahibiyle.
burada ne yapıyorsun falan diye sohbetler etmeye baslarsınız anlatırsınız ''ben buraya tedaviler için geldim tek basınayım burada'' vs vs. ufaktan anlatırsınız falan. sonra kaldıgınız yeri sorar bakım evini tarif edersiniz konu kapanır. sonra gittiginizde dükkanın kapanmıs oldugunu gorürsünüz biraz üzülürsünüz baska bir türk dükkanı aramaya koyulursunuz. tam 5 ay sonra kaldıgınız bakım evine ziyarete o dükkanının sahibi ve kızı gelir ve cok sasırırsınız birazda duygulanırsınız. oyle ya iki kelime etmişinizdir ve sizi 5 ay sonra ziyarete gelmişlerdir. sonra ogrenirsiniz ki sizi zaten arıyorlarmıs. bulundugunuz yerdeki diger bakım evlerin hepsini tek tek dolasıp sizi aradıgınızı ogrenirsiniz ve ''lan insanlık olmemiş'' dersiniz dükkan sahibi teyze ve kızı gittiği zamanda aglamaya baslarsınız...