kafam üzerine yazmak istediğim bir yığın kavram ve tanımla dolu.
ancak temel itiraz noktam şu;
insanın metalaştırılması, araca dönüştürülmesi. kişisel çıkarlar ve ihtiraslar için insanların kurban edilebilecek birer hayvan ya da eşyaya dönüşmesi durumu. bunun altında aç sırtlanlar kadar tehlikeli azgın bir ego ve ilgiye, sevgiye, muhtaç öz güvensiz hastalıklı ruhlar var. kısacası insanlık evriminden nasip almamış bir beden ona bağlı hisler, düşünceler, konuşmalar. primitif bir hal.
kanaatimce insanların ölümünü bir neşe, keyif ve kendini farklı hissettirecek bir haber gibi sunan sol frame zevatının kafa yormaları gereken ana mesele ''kendi ölümleri''.
la ibne evladı o ölmüş, bu ölür, bu ölecekmiş diye düşüneceğini götüne pamuk tıkılmadan önce son nefes gırtlağına dayanmışken, boğazı kesilmiş danalar gibi hırıltılar içindeyken yüreğinde depremler yaratacak o korkuyu, bilinmeze gitmenin verdiği kaygıyı düşün.
sen son anlarında cahilliğinin verdiği korkuyla debelenirken senin gibi bir başkası ''la ibnenin biri ölüyomuş duydunuz mu laa bak laa diye böğürecek başka cahil, primitif, ölü sevicilere.
ölüm doğal olandır siz ölmemiş, ölmeyecek adamın haberini verin öpelim ağzınızdan.