kimisi soluğu "kendisine şefaatçi olacak bir birey yetiştirme umudunda" alır.
çocuk-ebeveyn ilişkisinde doğal bir bağlılık ve sevgi vardır dolayısıyla amaca ulaşma potansiyeli daha yüksektir. Yusuf bulunduğunda Yakup'un "sağlıklı mı, zengin mi, nerede" gibi sorulardan önce "hangi din üzerine buldunuz?" sorusunun sebebi de budur.
kimisi "zengin olur, bilim adamı falan olurda biz de övünürüz işte" der. kimisi "ulan yalnız çekilmez hayat, çocuk lazım, torun lazım" der. kimisi "e bize kim bakacak lo?" der...
insanlar genelde evliliğe renk katsın ya da yaşlandığımda biri bana baksın diye çocuk yapar. ya da en en en basiti çocukları seviyor diye çocuk yapar.
çocuk yaparken 'çocuğu şu koşullarda en iyi şekilde yetiştirebilirim o zaman hadi' şeklinde düşünen insan sayısı çok azdır.
tabi bir bayanın ' ben bu adamın çocuğunu seve seve taşırım ' düşüncesi ayrı. çocuğu, bi erkek hakkında böyle düşünen bi kadından çok hak eden biri olduğunu düşünmüyorum.
Yoksa kaynana ve gelin niye kavga etsin bir çocuğun burnunun anneye mi yoksa babaya mı benzediğiyle ilgili? Hala anlayamıyorum o tartışmaların sebebini. Çocuk işte benzese ne olacak benzemese ne olacak?