beşikten mezara kadar hiçbir tercihini kendisi yapamayan insanların yapmakta zorlandığı iş.
yani hepimiz!
bu ülkede kimse ben istediğimi yapıyorum, istediğimi seçiyorum demesin.
biz doğarken anne ve babamızın dinini seçmiş olduk, okuduğumuz okulu ailemiz seçti, üniversiteyi bile gelecek kaygısı seçtirdi bize...
e vaziyet böyle olunca kimse kimseye saygı duymaz doğal olarak.
neden duysun ki?
benim hayatıma ben karar veremedim; sen de seninkine karar verme.
sigara içme, alkol kullanma, başın açık/kapalı gezme, etek giyme, kızlarla/erkeklerle gezme, onu yeme, bunu iç, orada gezme, burada iç.
tabiki gayet doğal herkesin bir (güya) fikir arkasına saklanıp birilerine karışması.
ülkemizde neredeyse hiç olmayandır. tercihlere saygı duymayı geçtim, üstüne bir de nefret suçları işleniyor. hangi saygı? kimin saygısı? kime yönelik saygı?
Medeni toplum olabilmenin yazısız kurallarından biridir. Her insan hürdür ve kendi seçimini yapabilmekte özgürdür. Bu hususta, sevmek bir zorunluluk değildir ama saygı duymak zorunluluktur.