bireyselleşiyoruz çünkü; sabana koşulmuş öküzler gibi modern zamanın kapital düzeni içerisinde paraya koşulmuş insanlar olarak götümüzü kurtarma derdindeyiz. çünkü meta-para gereksinimini sağlamak adına bir işe girip çalışmak hayatın devamlılığını sağlamak adına mecburi bir yol olmakta. para kazanma biçimlerine ve modern zamanların sosyal toplum yapısına göre her insan kendi bacağından asılmaktadır, her insan kendi paçasınıkurtarmak durumundadır ve her insan başım ağrımasın yeter düşüncesine sahiptir. çünkü o'nu zorlayan mekanizmalar çok kuvvetlidir, can evinden vurmaktadır. bu düzenek içerisinde yitip gitmemek adına her insan bireysel bir bakış açısına sahip olur felsefe bu yönde ilerler, edebiyat bu yönde ilerler, kültür bu yönde ilerler ve sonra hepimizin ağzına sakız olan "yalnız kalabalıklar" durumu ortaya çıkar.
yani; temel gereksinimler ve kendisi dışında şekillenen dünya düzeni insanı bireysel olmaya iter. bireysel olan insan da bencilleşir, yalnızlaşır, yabancılaşır. bunların sonucunda da canavarlardan oluşmuş toplumlar peyda olur.
kibir dediğimiz durum da burada ortaya çıkar. kendi menfaatlerini korumak adına tek başına kurtulmaya çalışan insan, yavaş yavaş etrafındaki tehdit unsurlarını eleme yoluna girer kendini olmadığı gibi göstermeye, fiyatını arttırmaya çalışır. ama düzenek öyle bir işlenmektedir ki bundan farklı bir şey de beklemek herhalde saflık olur. çünkü insanlık hep beraber bu sistemi oluşturmuştur. suçlu herkestir, kibirli olan herkestir ve yalnızlaşan yine herkestir.
imparator Sezar da fani olduğunu anımsamak için arkasında bir cüce olmasını istermiş. Cüce, Sezar'a şöyle dermiş 'Sezar sen bir fanisin!' Bence kibirin sebebi ölümsüz olduğunu sanmaktır.
burnunu havaya dikip sana:" ben seni var ya sikerim!" diye bakan o kadar çok piç var ki şu dünyada. bir topluma girildiğinde aklı paradan başkasına basmayan "ben kazandım, ben yaptım" diye nutuk atan insanlar. halbuki hepsi birer hiçtir, kıçındaki bokla dolaşan güzel kız gibi seni götümde sallarım edasıyla, dolaşan acizdirlerdir.
mevleviler ne hoşmuş, mutfakta aylarca çalışır gururlarını, kibirlerini ve sabırlarını ortaya koyarlarmış.
bazen öyle zaman geliyo ki bi şey oluyo, lan diyorum bugün üniversitenin ortasında uzanıp yatıyım tıpkı kanuni gibi demiş ya: * "bugün benim yatağımı dehlize serin." aynen öyle yapasım var ya da ne biliyim limon satayım ya nefsi kibiri ezmek için.