akılları zarar bir soru.
başka bir ifadeyle bir yere gidildiğinde, restorant olur cafe olur, neden ortalarda bulunan boş masalara değil de cam kenarında bulunan masalara yönelinir. bir psikolojik açıklması var mıdır bu durumun.
en basitinden çekilen yolun bir manzarası vardır. sabit bir bakış açısıyla koridoru izlemek yahut insanların hareketsiz durmalarını gözlemek, koltuğun desenlerine bakmak bi' yerden sonra can sıkmaya ba$lar. dı$arda ise bir fotoğraflar bütünü vardır.
ben de çok isterdim. istemiştim. hatta denedim de. ama olmadi. uzun bacaklarimin ilk kez cefasını çektim. cama dayayıp başimi hayale dalamadim. ( bunu itiraflar bölümüne mi yazmalıydım)
cevabı basit bi soru. şimdi koridor tarafında oturunca bi süre sonra sıkılıyosun, ama dışarıyı, geçtiğin beldeleri seyrettikçe sıkılmıyosun, sürekli yeni bişey görüyosun. cam kenarında yer olmadığından çoğu defa yola gitmekten vazgeçmişimdir, veya 1 saat geç giderim ama cam kenarında giderim arkadaş.
çünkü cam kenarı başını yaslamak, dışarıyı seyretmek gibi yolculuğu kısaltan eylemlerin gerçekleştirilebileceği yerdir. aynı zamanda uzun bacaklı insanların isteyip de yapamadığı şeydir.
çünkü cam kenarları mekanın kalabalığından biraz daha izoledir. öyle mekanın ortasındaki masalar gibi yanınızdan arkanızdan sürekli insanlar geçmez.
hemde manzarası vardır,havadardır,aydınlıktır.
insan özünde çok ürkek bir varlıktır... dışarıdan gelecek her türlü tehlikeyi algılayıp hemen kendini korumaya almak ister...cam kenarına oturmak istemeside diğer bütün hareketleri gibi dünyadaki bu en güçlü içgüdünün ürünüdür...
koridor boşluktur. ruhta da boşluk hissi yaratır. Ne zaman koridorda otursam kendimi garip bir şekilde boşlukta hissederim. özgüvenim düşer. sanki sağdan soldan herkes "koridorda kaldııı koridorda kaldıııı" dermiş gibi gelir. (bu kısım müzikal söylenecek)