Gösterdigin ilginin verdiğin değerin tek taraflı olduğunu görüp, sen aynı durumdayken kimsenin seni takmamasi insanı ister istemez yalnızlığa itiyor zamanla insan bu duruma alışınca çevresinde kimseyi istemiyor kendine bi duvar örüyor bunu aşmaya calisana da doğal olarak tahammül edemiyor. Şu şartlar altında hepimiz biraz yalnız ve tahammülsüzüz.
Sabah erkenden yola çıkan asgari ücret veya biraz üstüne çalışan sıkışık otobüste çoğu zaman sesini çıkarmadan giden çoğu insan iletişim kurarken ne türlü konuşacağını unuttu. Kendini ifade edemeyen kişilerin karşılıklı olarak duygularını ifade edememeleri konuşmaktansa sus düşüncesini doğurdu. Yaş gruplarına karşı konuşma biçimini ayarlamakta zorlanan insanlar birbirine tahammül edemez oldu."sen biricik ve teksin" mesajı veren bütün sanatsal ürünler bu görüşü engelleyecek her şeyi yok etme girişimi gösterdi.halbu ki bir çarklının parçası olduğu ve her parçanın bütünün parçası olmasına karşın hepsinin önem taşıdığı gibi gerçekçi bir görüşe sahip olunsa o kendini dünyadaki tek kadın sanan kadın sayısı ben tekim ve kimse bana karışamaz diye düşünen ergenlerin ve ergen kalmış insanların sayısı daha az olacak.sahi başlığı açan kişi sen niye açtın ki bu başlığı ben biricik ve tekim(!) benim istemediğim şeyleri yapmamanı öneririm (önce kendinizden başlayın.ben de kendini biricik sanan benliğimi törpülemeye çalışıyorum)
nasıl azalmasın diye merak konusudur... saygı sınırlarının yıkıldığı, herkesin yapabildiği herşeyi bencilce kendine hak gördüğü toplumlarda kaçınılmaz sondur.
Yasam sartlarinin iyilesmesinden. kimsenin kimseye eyvallahi yok artik cunku muhtac degil. kimseye tahamul etmek zorunda da degiliz ki zaten. yanlis dusunce yani.
Kısmen doğru tespit. Ama bu yıllar geçtikçe artan bir şey değil, insanlar büyüdükçe artan birsey. Büyüdükçe kişisel çıkarlarımız artıyor, Oysaki çocukken mahallede oyunlarda, çıkarları değil, ağlayan arkadaşımızı düşünürdük.
politikanın etkisi ile olan durum. siyaset bir kaynak dağıtımı mekanizmasıdır ama türkiyede siyaset ya bizdensin ya da onlardan şeklinde yapılıyor. bizden olmayan düşmanımızdır şeklinde bir yaklaşım her düşünce açısından saçmadır. insanlar aynı partiye oy vermese de oturup geleceğe dair fikirleri konuşabilmelidir.
Tahammülün sınırı muhabbetin derinliği kadardır. insanların birbirine muhabettliliği kalmaması sebebiyle tahammül de azalmıştır. Ne kadar çok seversek o çokluk oranında tahammül ederiz
Hayatta en hakiki mürşit bilimdir, fendir diye tutturanların, bilimsel takınmanın insanlığa yetmediğinin bariz itirafıdır. Fen hayatı kolaylaştırmak için gereklidir. Ahlak ise doğru iletişim için elzemdir.
Sen kalkarda batının feni var, onlar içkiyi ve zinayı sebest bıraktıkları için ilerler diye bir yol tutturursan, sonuçta işte böyle hem fenden, hem ilimden, ahlaktan olursun. Buda kendi içinde çökmek demektir.
herkesin belli bir vukufu aşıp çıtayı yükseltmesi ile beraber,karşısına çıkan her soruna muhakeme etmeden kendi kafasında kurguladığı faal hareketi fiile dökmesi ve ahirini düşünmemesi,bir nevi tembellik çöz geç,dinleme,duyma,görme çöz geç..
yanlıştır..
acı bir gerçektir. hele hele politik tartışmalarda aynı görüşleri paylaşmayan herkesi rakip ve düşman olarak görmemiz karşîmızdakine de haklılık payı bırakma huyumuzu terkettik.