Şöyle ki kendi hayatımı ele alıyorum. Okula başlamak istemedim, orta okula gitmek istemedim, lise giriş sınavlarına hazırlanmak istemedim, liseyi dağın başındaki bi anadolu lisesinde okumak istemedim, eşşeği bağlasan canının sıkılacağı bi şehirde üniversite okumak istemedim. Aslında hepsinden önemlisi ben işletme okumak hiç ama hiç istemedim.
Herkesin hayatında 1 kez de olsa istediği bir meslek vardır. Ben hep o mesleği icra etmek istedim. Oysa ailem hep hasan abinin kızı namık amcanın torunu diye diye benim yerime karar vermeye başladılar. Ki bunu çok sevmiş olacaklar ki bana hiç sormazlardı.
Şimdi biri kalkıp bir şey olma merakınızı anlamıyorum diyor. Sen hiç anlamamışsın kardeşim. Senin anlamadığın, bu ülkede ön lisans okuyanlar aptal, lisans okuyanlar çalışkan, bitirdiği bölüme göre çok düzgün biri ya da mal. Lise mezunları adam yerine koyulmuyor artık.
Neden mi? Hep o zühre yengenin kızı, muratcan abinin eşi muhabbetinden. kimse marangoza kız vermiyor. Kimse garsona personel demiyor artık. Bunun sorumlusu az da olsa sensin canım kardeşim, sen.
herkes yaptıklarının takdir edilmesini ister , takdir edilene kadar bu uğraşa devam eder . unutulmaması gereken ise toplum saygısı ve beğenisi para ile alınamaz .
eziklik ve eksiklik hissinden kaynaklanan meraktır. ayrıca bu şahıslar belli bir işe ve statüye ulaşınca kendilerini bir bok sanıp ne oldum delisine dönerler.