insanların avmlerden bıkması

entry10 galeri0
    1.
  1. büyük avmlerden nefret etmek şeklinde bir başlık bulunmakla birlikte artık insan olduğunu ve doğasını hatırlayan, zamanında avm avm gezmiş olan kitlenin bir doygunluğa ulaşması ve durmadan açılan avm'lerden bıkmasına tekabül eden hadise.

    insanlar artık megafondan yayılan "indirim, ucuzluk, şu reyona koş" gibi komutlarla coşmak değil, sakin, sessiz ve huzurla, kendi türdeşi ile konuşup danışarak, bazen pazarlık yaparak filan alışveriş yapmak istiyor. alışveriş mekanlarının bir özelliği de insanın yalnızlık duygusunun altını fark ettirmeden daha çok çizmesi, öylesi bir duygusal boşluk, mal edinerek tatmin olma motivasyonunu harekete geçiriyor.

    avm'ler insanları hem kendi doğalarından hem de birbirlerinden kesin çizgilerle ayırıyor ve tüketerek tatmin olan zavallı yaratıklar seviyesine indirgiyor.
    bakalım kapitalist sistemin bundan bir sonraki tuzağı ne olacak bizim tüketimsever ruhlarımız için?

    hayır, o tam alışveriş esnasında kulağımıza çalınan metalik ses hiç de dostumuz değil.
    2 ...
  2. 2.
  3. insanlar bunaldığı, sıkıldığı için sürekli yenisi açılıyor. insanlar bu kadar ilgi göstermese bu kadar yaygın şekilde avm olur muydu acaba? bir düşünmek lazım.
    1 ...
  4. 3.
  5. küçük şehirlerde yaşayanlar için çeşitlilik azdır avm beklenendir bıkmak ne kelime.
    0 ...
  6. 4.
  7. normaldir, hepsi birbirinin kopyası, içerisinde aynı mağazalar, aynı mağazalardaki aynı ürünler.. Yemekleri aynı, sinemaları aynı. Hepsinde aynı kalabalık. Işte, evden, şundan-bundan bunalan insanlar yine kendilerini kapalı, sıkıcı alanlara atıyorlar.

    (bkz: Ben anlamıyor bu insanlar)
    2 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. neticesinde insanların çarşı, pazar ve sokaklara dönmesine neden olacak bıkkınlıktır. çarşıda pazarda sohbet, samimiyet, güneş ışığı, Güleryüz vardır. avm'lerde ise kapitalist tuzaklar, somurtkan insanlar, obeziteye davet eden yiyecekler, soluması zor atmosfer ve en kötüsü girişinde insana bombacı, terörist muamelesi yapan güvenlikler vardır.
    1 ...
  11. 7.
  12. bir nedeni de bunların firavun sarayları gibi dizayn edilmiş olmaları sanırım.

    ülke gerçeği ile asla örtüşmeyen "al al al" prensibi ile işleyen kapitalizmin büyük mabedleri.
    düşün ki buralarda çalışan tezgahtarlar ayda 700 ytl alıyorlar ama orada satılan ayakkabının fiyatı 1000 ytl'den başlıyor. bizzat çalışanların yaşadıkları psikolojik yarılmaların çok büyük olduğu kanaatindeyim, zira maaşları ile sattıkları şeyi alamayacak olma gerçeği büyük bir çelişki.

    ayrıca dış sermayenin de gövde gösterisi yaptığı yerler.
    0 ...
  13. 8.
  14. kişisel olarak doğrudur. hata bazıları vardır ki öncesinden de sevmezler buraları.

    yapmacık, boğucu gelir böyle yerler o kişilere; avm'de gezmek yerine parka, kıra gidip oturup hava almak ya da kıyıya inip kumsalda yürümek isterler.

    hatta bu boğucu, doğallıktan uzak yerlerdeki kafelere oturup çay kahve kişilerin niçin böyle yaptıklarına pek anlam veremezler.
    0 ...
  15. 9.
  16. tektipleşme kök salarak büyümekteyken zor. zaten her taraf beton olmuş, avmler artacak ki insanların gidecek yer alternatifi azalsın. bu durumda insanlar bıksa da avmler tektipleşmeye hizmet etmeye devam edecek.
    0 ...
  17. 10.
  18. bıkılmasına rağmen durmadan yenilerinin inşa edilmesine anlam veremediğim durum.
    millet hafta sonları kendisini şehirden dışarı atıyor.
    başlarım sizin avmlerinize diye.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük