ruhsuz dünyanın da arkasında kar tutkusuyla makineleşmiş devletler, makineleşmiş sermayenin araçsallaştırdığı dinsel itikatlar, ve sermaye amentülü patron sınıfı, ruhban takımı var.
(bkz: kapitalizm)
toplumsal ahlakı ve toplumsal eşitliği yok sayan maddiyatçılık,
hedonizm,
pragmatizm,
çıkarcılık ve sermaye tutkusu, neo-liberalin kod adı sayılabilecek kavramlar. ve siz islamcı yahut seküler kökenden beslensinler, sermayeye nüfuz kazandıran din dışı tutku ve düşüncelerle sümme haşa hiçbir alakaları yok diyorsunuz ha.
peki öyle olsun? insanlık medeniyeti, birbirini tekfir ederek lağveden teokratik sultanlıklar ve halifelikler dahil, ezelden beri bu birkaç dürtü için mücadele etmiyor muydu?
Diyanet ve tarikatlar varken bu memlekette ateist derneklerine ihtiyaç yok.
Not: ne sövdün be amk 40 yıllık ateistim imana geliyordum. Kapitalizm ile ateizmin organik bir bağı yok. birbirlerine düşman da değiller. yeni bir element periyodik cetvele dahil olmadıysa.
bu dinsizlik ki, insanı kendi üretimine yabancılaştırdı, sanat, müzik, resim dahi sadece şirketlerin pazarladığı ürünleri daha cezbedici kılan basit teşhir araçlarına dönüştüler.
sadece sanat da değil, dinin kendisi de teşhir aracına evrildi.
hatta felsefe de. bilim ve teknoloji de.
internet, ilkin paranoyak amaçlarla geliştirilip halkın kullanımına açılmış olsa da, sosyal medya uygulamalarında ve video paylaşım platformlarında gerçek insan sayısı %1 e düştü. akıl alır gibi değil amına koyum.
%99 u sermayenin el altından fonladığı hackerlara ait sahte, bot hesaplardan ibaret.
ve uyduruk şirketler, uyduruk filmler üretip, sikko yapımlarını uyduruk beğenilerle öne çıkarıp, negatif eleştiri alınca yorumları bile kapatır hale geldi.
dışarıdan bakıldığında taş devrindeki kölelerden daha özgür görünüyor olabiliriz, fakat birçok açıdan daha gerideyiz lan.