aslında imanı güçlü kişiler için yoktur. buna ek olarak, sizi dinden soğutan şey, dinin kendisi değil, 3. şahısların bunları uygulama şeklidir. siz bir günahı bilerek veya bilmeyerek işlersiniz ve bu diğer şahıslar tarafından aşırı baskı görmenize sebebeiyet veriyorsa, aslında dinden değil o kişinin bu yaklaşımından, tavrından soğursunuz.
neden imanı güçlü insanlar için dinden soğuma yoktur; mesela imanın yeterince güçlü olsa yapılan ibadetlerin, dini kuralların sana göre yapılmayacağını ve uygulanmayacağını, tam tersine senin onlara ayak uydurman gerektiğini bilirdin. ne derler hani; inandığın gibi yaşamazsan yaşadığın gibi inanırsın. dolayısıyla senin yaşama tarzına ters düştüğü için bunlar seni dinden soğutuyor gibi gözüküyor.
gördüğünüz gibi, ne'den soğuduğunuzu düzgün ifadeyle adlandırmak gerekir. sen hala bunlara rağmen 'dinden soğudum' derseniz iman gücünüzü bir gözden geçirin.
yaptırdığım dövmeyi "sen hiç vücudunda kartal doğum lekesiyle doğan bir çocuk gördün mü?" diye soru ile karşılamak isteyen insanı tanımam beni dinden, insanlığımdan soğuttu.
bunu ancak inanç boşlugu olan kişiler yaşayacagı tarz oldugu için sogutan bir olay olmaz. yani biri dini kullanıyor diye dinden neden sogur ki insan? din bir kişinin ya da kişilerin yaptıgı bir olaya mı entegreli? tüm dünya dini kullansa ve bir kişi dini 10 numara yaşasa din yine dindir ve sogumaz o kişi. boşluk içinde olan bir kişinin kendini kandırma durumudur sadece bu konu.
körüne körüne bir şey bilmeden dindar olup, bir de savunmaya çalışanlardır. iki kitap okumadan kuranı bilmeden bilmişlik taslıyorlar. dinle aram olmasa bile sözde dindarların çoğunu cebimden çıkarırım.
dini hayatın merkezine oturtup buna göre yaşamayan insanları ahlaksızlıkla dinsizlikle suçlayan insanlar bir sebebidir. inanç insanın kalbindeyken güzeldir. siyaset sofralarında, sokak ortalarında, cami avlularında değil.