genelde çiftler arasında görülen davranış biçimi. erkek için kadının birbirinden güzel 40 özelliği vardır. 1 tanede hoşlanmadığı meziyeti vardır. sırf o beğenmediği özelliği değiştirmek adına diğer 40 özelliği görmezden gelir erkek. aynı durum kadın ve erkeği yer değiştirdiğimizdede geçerlidir fakat kadınların erkeklerde beğendiği özellikler 40 olmazda hadi 20 olsun diyelim. 1 huyunu beğenmedikleri için o 20 meziyeti görmezden gelirler. insan hep bardağın boş tarafını görmeye meyillidir. burda asıl can alıcı nokta kişi muhatabını değiştirme gayretinde iken esasen kendinin değiştiğinin farkına varmaz.
bu gibi durumlarda insan biraz geri çekilmeli kendi davranışını iyice süzmeli, değiştirirken, kendisininde değişmesi gerektiğinin farkına varmalıdır.
daha çok ilişkilerde çiftlerin birbirini değiştirmesi ön plandadır. nedense kendisine benzetmeye çalışır taraflar sevgililerini madem sana benziyecek istiyorsun o zaman aynanın karşısına geç ve kendine aşık ol ne anladım ben o ilişkiden. değiştirmeye çalışmayın değiştirdiğininz takdirde sevdiğinin insan kendi olmaktan çıkar.
bu "boşuna çaba" aslında kontrol etme hastalığından ileri gelir. sanki karşıdaki insan istenen şekle girdiğinde hayat daha tahmin edilebilir, daha güvenli olcak di mi? bu noktadan başlarsan işte sıçarsın. hayır yine yap canım arkadaşım ama sonunda sen kendini yersin, kendini bitirirsin.
çiftler açısından bakarsak; genelde kadınlar, sevdikleri erkeğin aynı halde kalmasına izin vermeyecek kadar çok sevgi dolu oluyorlar. yani serseri bir adamı sevip onu bir adet ev pandasına dönüştürme çabası neden? sevdiğin halde kalsa daha iyi olmuyo mu?
değiştirmeye çalışmak aslında başka birine benzetmeye çalışmaktır. bir elin 5 parmağı birbirine benzemezken insanları birbirine benzetmek; insan sayısını azaltmak gibidir. az olan değerli ise, bırakın insan değerinde kalsın.
bir nevi istenilen kişiyi yaratma çabasıdır. liderlerin başarılı oldukları eylemdir. olumlu yönde değişim için çabalanıyorsa aslında pek de kötü sayılmayacak eylemdir. eğitim olumlu yönde davranış değişikliğine yöneliktir. öğretmenler de bunu gerçekleştirmekle görevlidirler. dünyaya yön veren liderler insanları değiştirmeden mi bunu yapmışlardır? sadece kendi benimsedikleri düşünceyle nasıl bugünlere gelebildiler öyleyse? hal böyleyken düşüncesi, davranışı değişen insan değişmiş sayılmaz mı? bunları yapan kişiler insanları değiştirmeye çalışıp, başarılı olanlar değil midir?
değiştirmeye çalışan insanın kendisini yıpratması,üzmesi ve saçlarının beyazlaşmasıyla son bulacak hadisedir. hani şu modern özgür beyin yaratma kalibresinin de içine sıçıyor bu durum. herkes farklılığıyla güzel hümanizmasına inanmışımdır. bu hümanizma da der ki, ''insanlar robot değil. kendi düşünceleriyle manidar.''
edit:ego sivriliği de yol açıyor bu duruma. gaipten geldi.
hadsizliktir. her insan kendine özgü ve biriciktir. erdemleri de öyledir. sonsuz çeşitliliğin içinde kendine ait şeyleri standart olarak öne sürmek zaten mantıken mümkün değildir. çünkü tanrının yarattığı düzen böyledir, hiçbirşey birbirine benzemez, kategorilendirilemez, dolayısıyla emsal gösterilemez durumdadır. çünkü aralarında zayıf olan yoktur, zayıf olanlar zaten elenmiştir. var olan herşey yeterince iyidir, güçlüdür.
kendi doğrularını empoze etme çabası. bu davranışları sergileyen insanlar cahillerin önde gidenidir ve saygı kavramı ile pek araları yoktur. farklılıkları algılayacak, farklılıklardaki güzellikleri görecek kapasiteleri yoktur.
Hayatta kimseyi değiştiremezsin..!
Ve kimse için değişmemelisin..!
Ne sen başkası için mecburi istikametsin;
Ne de başkası senin için.
Yorma kendini;
Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin. *
Birini sevdiğimizde onu büyük bir hızla değiştirmeye başlarız. istediğimiz gibi olsun isteriz. istediğimiz gibi giyinsin, istediğimiz gibi yaşasın, şununla görüşmesin, bununla konuşmasın...
Onu o kadar değiştiririz ki, sevdiğimiz kişi olmaktan çıkar.
işte biz güzelliklerin içine böyle sıçarız !*
insanlar değişmez, değiştiklerini sanıp kendilerini kandırırlar. Rol yaparlar bir nevi. bu yüzdendir ki bir insanı değiştirmek yerine olduğu gibi kabullenmeliyiz ya da kabullenmemeliyiz.
''çeşitlilik zenginliktir'' mantığından yola çıkarak sonuna kadar yanlış olduğunu savunduğum uğraştır,ancak kişilerin birbiri için yer yer taviz vermesi,alışkanlıklarının dışına çıkması,mutsuz olmasın diye bazı alışkanlıkarını terketmesi de illa ki sevginin getirisidir.
karşıdaki insana göre değişebilecek eylem.
kimi insan eğitime açık, genel doğrulara uymaya elverişlidir. her eve lazımdır böylesi. bulmuşken yitirme.
kimisi hamur gibidir her kalıba girer, güdülmek için yaratılmıştır. al güt.
kiminin de kendi doğruları, kuralları vardır doğru-yanlış sorgulatmaz dahi. böylesine ya yol verirsin ya da sabredersin.