aciz, insafsız, vurdum duymaz bir karaktere sahip olan insanları yapabileceği eylemdir.
küçüklükte insanın bu tip olgulardan tam olarak haberdar olmamasından dolayı dalga geçmesi bir derecede hoş karşılanabilir. bu küçük insanın yaptığı hareketlerin hepsi şekillenecektir sonuçta. eğer ki bu davranışlarda bulunan karakterinin yerleşmiş olması gereken bir kişi yani yetişkin ise oldukça abuk kaçar. bunu sadece şaka olarak yapıyorsa da bu onun espiri anlayışının kıt olduğunun göstergesidir. bunu sadece şaka amaçlı yapan kişiler bilmelidir ki yarınımız hatta bir saniye sonramızda bile ne olacağı hiç belli değildir.
yeteri derecede aile terbiyesi almamış, ailesi tarafından fazlaca şımartılmış ve maneviyattan çok maddiyata önem veren, basit karakterli insandır.şu uzakdoğu atasözünü de bilmemektedir muhtemelen ; ' bir parmağın birini gösterirken diğer dördünün seni gösterdiğini kesinlikle unutma. '
önce kendine bakması gereken insandır. her insanın bir kusurunun olacağı düşüncesiyle hareket edersek başkalarıyla bu kadar haşır neşir olmak yerine, kendine dönüp en azından başkalarının kusurlarıyla dalga geçmek gibi bir kusura sahip olduğunu anlaması gereken insandır da bu kişilik, aynı zamanda.
Kusurunu örtmenin en güzel yolu kusur bulup bütün hırsınla kişiye saldırmak.Ve sonunda anlaşılacaktır ki ne yapılarsa yapılsın kendi kusuru kaybolmaz.Çünkü kendisi öküzdür.
her insan istisnasız böyledir. birisiyle alakalı herhangi bir şeyle dalga geçiyorsan, zaten orada bir kusur buluyorsun demektir. bu fiziksel kusur olur (ki bu hemen ayıplanır), zihinsel veya düşünce yapısı ile alakalı bir kusur olur (bu daha tolere edilir ortalama insan tarafından), giyim zevki konuşma şekli vs.
dalga geçtiğin yerde kusur vardır zaten. oturur kendini kandırırsın çok istiyorsan, "benden başka herkes insanların kusuruyla dalga geçiyor, hepsi salak, bir ben akıllı ve erdemliyim" diye. insan dediğin aynı nane. aynı hep.
kusurlu yaratılmaları onların suçu değildir. bunu idrak eden bir beyinde zaten o kişiyle dalga geçmez. insanların kusurlarıyla dalga geçen bir insanda zaten kendi eksiklerini kapatmak ve bunun kimsenin fakında olmamasını sağlamak için böyle bir yolu seçer.
10 metre önümde bir araba durmuştu, arabanın arka kapısından inmeye çalışan adam sağa baktı, sola baktı, bir türlü ayağa kalkamadı. o dönem daha 12 yaşımda olmamdan olsa gerek bu durum pek bi hoşuma, pek bi komiğime gitmişti, içimden "özürlü" dedim adama; ama hemen akabinde adam arabadan koltuk değneklerini çıkarıp öyle kendini dışarı çıkarınca insan olduğumdan, daha doğrusu olamadığımdan utandım., zira adam gerçekten de özürlü * çıkmıştı. o an yaşadığım şoktan kurtulmak için adamın yüklerini taşımasına yardım ederek biraz olsun vicdanımı rahatlattım.
her ne kadar o zaman yaptığım şeyin farkında olmasam da o olay öğretti bana hiçbir insanın mükemmel olmadığını, her insanın birtakım kusurlarının olduğunu, ve bunlarla dalga geçilmemesi gerektiğini. biraz acı da olsa... *
bu tarz yaratıklar kendi cinsini bilmeyecek kadar aciz yaratıklar oldukları için insan demek yanlıştır. onlar polyanna'nın gerizekalı versiyonlarıdır. herşeyi bildiklerini sanırlar ki bunun yanlış bir bilgi olduğu çok sonra soylenir. onlar için acınası durumdur, üzüntü vericidir.
dişlek, kepçe, dörtgöz, bodur, sırık vs gibi sinir bozucu sıfatlarla yapılıp; ezilen taraf yerin dibine sokulur. özgüven diye bir şey kalmaz böyle kimseler yüzünden.