insanların özellikle fazlasıyla iki yüzlü olmasından dolayı gelen istektir. özellikle de sosyal medyada öyle iki yüzlüdür ki insanlar insan ister istemez uzaklaşıyor.
herkes yapmacık şeyler söyleyip duruyor ama kimse uygulamıyor. özellikle gördüğüm kızlar hep sosyal medyada gerçek aşkı bulamadığından şikayet edip durur ama neler yaptığı ortada neyse biliniyor zaten bu konu detaya girmicem. erkekler şöyle kız olsa böylesi vardı da biz mi sevmedik vs vs der her önüne gelene yavşar. hele araya bir tane dini paylaşım da atar artık günümüz sosyal medya bağımlıları daha çok dikkat çekip ''popi'' olmak için. her şeyi kendi çıkarları doğrultusunda kullanıp olmadıkları şekilde davranıp insanların ilgilenmesini beğenmesini ister. tamamen iki yüzlüdür.
bu isteği uyguladığında insan bir rahatlıyor gerçekten. uyguladım ve cidden rahatladım çevremde iki yüzlü yapmacık insanlara yer yoktur uzak dururum. sosyal ağları kullanmam sildim hepsini. hatta telefonum bozuldu 4 gündür de telefonsuzum bu biraz fazla oldu aslında ama idare ediyoruz. spora yazıldım hayatımı düzene koydum vs vs.
tavsiyem uygulayın gereksiz iki yüzlü yapmacık insanlardan uzaklaşın biraz huzur bulun.
ne demiş üstad; Ben, her insanın ayrı bir kokusu olduğuna inanırım. Biz bunu anlamıyoruz, çünkü kokular birbirine karışıyor, hangisi senin, hangisi benim olduğunu bilemiyoruz; yalnız havanın pis bir koku yaydığını anlıyor; buna da insanlık adını veriyoruz. Nikos Kazancakis
işte bu yüzden...
siz konuşurken sözünüzü kesip başka konu açan, konuşmayı bilen ama dinlemeyi bilmeyen, sırf futbol konusunda objektif olmaya çalıştığınız, kendi takımınızın hatalarını bile eleştirdiğiniz bir dönemde tuttuğunuz takıma saldıran, saygı çerçevesindeki eleştiriyi bile hazmedemeyen, kabul edemeyen, egosunu şişirmeyi marifet sayıp düşüncesizce konuşan, kalp kıran, kankacılık oynamayıp geyik muhabbeti yapmadığınız için sizi dışlayan insanlar söz konusu oldukça normaldir, doğaldır, olması gerekendir.
edit: bu görüşlerin hepsi yılların biriktirdiği öfkenin açığa çıkmasının sonucudur. neticede hiçbirimiz makine değiliz. zaman zaman patlamamamız imkansız. lütfen bu konuyu iyi değerlendirelim.
Bu istek aslında içten içe bir korkudur. En sevdiğiniz insanlar tarafından hayal kırıklığına uğratılmış olmak bu isteği doğurabilir. Yara almak istemeyenlerin yapması gerekendir.
normal şartlarda oluyorsa bir şey diyemem de kötü zamanlarda oluyorsa karşı konulması gereken bir şey olduğunu kendi tecrübelerime dayanarak çok net söyleyebilirim. bu dönemde bazı alışkanlıklar ediniyor insan ve o alışkanlıklar daha da hastalıklı hale getiriyor bünyeyi. başta insan moralsiz olduğu için bir şey yapmak istemiyor. sonra bir şey yapmak istememek alışkanlık oluyor. zamanla bir şey yapmak zorunlu olduğunda isteksizce ve gereksiz bula bula yapılıyor. bu dönemde eş dost akraba arkadaş tavsiyeleri çok olur. bu tavsiyeleri işittiğim de oldu verdiğim de. zamanla bu tavsiyelere karşı direnç mekanizması gelişiyor insanda. yalnızlık sığınak oluyor. yalnızlık iyi gelir çünkü insana hiç baskı kurmaz, kendisi kurmadığı müddetçe. bu süreç insanı özgüven bunalımına sokuyor. bir sene de insanın nerelere gelebileceğini şu entry'de yazmıştım bir ara (#22533425)
zoruna gitse de insanın bir şeyleri bok ettiğini, bazen sıçtığını başkalarından duyması gerekli. adam yalnızlıkta öyle bir dünya yaratmış ki kendisine japonya'daki kelebek etkisinin kendi olumsuzluklarına sebep olduğuna inandırabiliyor kendisini. bahaneler bahaneler, ertelemeler. rekabet iyidir, faydalıdır gelişim için. çıkıp biraz sıçıp batırmanın tadına varıp sonucunda yapılması gereken şeyleri anlamaya çalışıp bir sonrakinde doğru olanı yapmaya çalışmak güzel şeydir, olması gereken şeydir. yalnızlığın sefasını sürenlere demiyorum bunu, yalnızlığa sığınan götü korkaklara diyorum. allah yardımcınız olsun.
bazen bütün gürültüler üst üste biner ve insanın başını ağrıtır. bununla da kalmaz, ruhunu yorar.
insanlardan uzak durmayı istemek fiziksel ve ruhsal açıdan yenilenmek isteyen birinin icraatidir.