Huzur ve sessizlik getiren tercih. Şahsen güzel bir kadınla iletişim/ flört/ seks dışında hiçbir insanla yakınlaşmayı düşünmüyorum. Bana bir faydası yok.
Psikolojinin bozuk olduğu zamanlarda yapılandır.
Kapşonu ve güneş gözlüğünü takıp yürüsün sokakta.
Bir restoranta gidersin, en köşe masaya geçersin. Kimseyle göz göze gelmek istemezsin.
bazen biraz kendini rahatlatmak, biraz yasadigin sikintilardan uzaklasmak ve ic sesini dinleyip senin icin en iyi bulmak icin yasadiklarini kalbine gömüp kendini dinginlestirmenin bir yontemidir.
Korkuların baskın geldiği yaman bir çağ içinde. Bir iki adım fark ile mutluluğun önündeyiz. Bir lahza duraksayanı arkadaki muazzam kalabalığın izdihami boğuyor. Koşar adım gidenler barikatlara takılıyor. Dinlenmek isteyenlerin kapısını yorgunluk, düşünmek niyetine münzeviliği seçenlerin kapısını telaş çalıyor...
Çevremde çok insan var ama hiçbiri samimi ve gerçekçi gelmiyor ait hissedemiyorum anlatsam bile anlamayacaklar gibi .
"peki insanlar nerde?" dedi küçük prens.
"insan kendisini çölde çok yalnız hissediyor."
"insanların içinde de öyle hissedersin." dedi yılan.
"arada pek fark yoktur."
yalnızlık isteyenlerin yapmak istediği şey. yalnız olanlar zaten insanlardan kaçabilmiştir. lakin yalnız olanlar, bu yalnızlığı , insanlardan kaçtığı şeklinde idrak etmez, yalnızlığa mahküm kaldım diye dövünerek idrak eder.
insanların ne yaptığına bağlı olan durumdur; sana dart oku mu atıyor, üzerine lav makinası mı doğrultuyor, sana şiir mi okuyor.. bilemedim şimdi.
(bkz: run away run away run)
duygu ve düşünce dünyasına dalmakla mümkündür. kendini çevreden soyutlarsın kendi hayal dünyanda yaşarsın ve çoğu şey senin tasarlamanla oluşur. kısmen başarmak bile güzeldir.
çok güzel ama zor eylem.
sırf insanlardan kaçmak ve pozitif enerji depolamak için istanbulun en doğal olduğu bilinen yerlerinde kuş gözlem planlaması yapıyorum, sonra bir bakıyorum ki köprü fabrika falan derken kuşlar bile terk etmiş her tarafı.
o yönden pes ettim, evden çıkmıyorum kimsenin yüzünü görmemek için artık.
Tüm insanlıktan kaçsanız dahi sizi sürekli kovalayan bir insan peşinizdedir benliğiniz, keşke tokatlarıyla vurmaya devam eder yüzünüze arkanızı her dönüp baktığınızda gördüğünüz manzara yangın, siz kaçarken insanlıktan elinde bir meşale benliğiniz kovalar sizi ardında bıraktığı insanları yaktığı gibi sizi de yakmak için, bir çakmak kıvılcımında bile tutuşacak biriktirdiğiniz anılarınız, kaçmak boşa.