zengin olup mutlu olacağını zanneden insanların düştüğü ruh hali.
aslında duygu bile denmemesi gerekir. sapkınlık daha doğru olur.
genç kızlarımızda çok var bu. "zengin olayım, ben üç katlı villamda otururken sevgilim jiple beni kapı önünden alsın.." böyle düşüncelerle çok karşılaşıyoruz
daha önceden dediğim gibi toplumlar geliştikçe ahlak yapısı çöküyor. hiç kimse mutlu bir yaşam istemiyor, zengin olmak istiyor. mutluluğun zenginlikten geçtiğini zannediyor.
sadece bu yüzden bir çok genç kızımızın hayalleri alt üst olup intihar ediyor.
insanlarımızdaki özentilik, kıskançlığından, yeterince düşünmemesinden kaynaklanıyor tüm bunlar.
netice itibari ile zengin olmayı istemek tercih meselesi olduğu gibi hayallerde yaşayan gençliğimizin tek tesellisidir.
doyumsuzluktan kaynaklanan duygudur. hayatınızdan sıkılırsınız, önceki standartlarınızda yaşamayacağınız için (çünkü ordan gelmişsinizdir) daha üst standartlara ulaşmak istersiniz, ulaşırsınız, bir süre sonra o da yetmez, yine sıkılmaya başlarsınız ve yine bir üst istenir ve yine bir üst ver yine ve yine... yetmez. doyumsuzuz.
biinç altımıza işlenmiş olan hadise. malum çok çok önceleri * insanlar buldukları yenebilecek herşeyi yerlermiş. sonuçta bir daha ne zaman yemek bulacaklarını hiç kestiremezlermiş. ayrıca karınları tok olduğu sürece güçleri de yerinde olurmuş. bu sayede karşılaştıkları zorluklarla başa çıkabilmişler.
şimdi bunu günümüze uyarlayalım.
para her şeyi satın alabiliyor yemek sorununu hallettik. bir zamanların güç sembolü olan kaslarımızın yerine de para geçmiş. bir insan daha neye ihtiyaç duysun ki. para hallediyor her şeyi.
belkide sırf bu yüzden bilinç altımız bizi zengin olmaya zorluyor.
burada bahsedilen şey eğer duygu ise, gerçek bir duygu değildir efendim. sadece diğer duygu ve kişisel düşüncelerin dışavurumudur. çünkü insan denen varlıkta zengin olma duygusu diye bir şey tanımlanmamıştır. bu, olsa olsa kişinin egosunun ve zamanında hayatının bir döneminde yaşadığı ezikliğin yok olacağı düşüncesinden doğar. küçük bir bebek sevebilir, bundan zevk de duyar. duyduğu bu zevk onun duygularının tatmininden kaynaklıdır. ancak insanın para olgusu daha 3000 yıllık bir geçmişe bile sahip değilken tutup da sevme içgüdüsüyle bir tutulması yanlıştır, insanın doğasına aykırıdır. duygular zamanla insana yerleştirilir düşüncesindeyim.
uzun lafın kısası bu yaşayacağımız tatmin sadece ego yu ilgilendirir. ego muzu tatmin etmek için zengin olam düşüncesi ise dah beter sonuçlar doğurabilir. çünkü insanın egosu duymaya meyilli bir şey değildir. onu tatmin edecek miktara ulaştığını düşündüğü an, "ben daha fazlasını niçin yapmayayım" sorunsalıyla karşılaması mümkündür. çünkü bu noktaya kadar gelebilmiştir, bunun daha iyisini yapmak için sadece ufak bir adım atacağını zanneder. ancak şunu bilmez ki para insanı dinden, imandan hatta insanlıktan çıkarır. işte sokakta veya çevremizde gördüğümüz üstünde nasıl kıyafet var ama para bok gibi diye tanımladığımız, evine gittiğimizde bizim normal evimizin daha "normal" olduğunu farkettiğimiz insanlar olmuştur bunlar. artık adları zengin olma dşüncesiyle değil, varyemezlikle beraber anılır. artık iğrenç dünyaya bir mahlukat daha kazanmışıdır. hayırlı olsun.*
kapitalizm 'in sonucudur. düşünüldüğünde, bir tarafta korkunç bir yoksulluk, diğer tarafta muazzam bir varlık. ayrıca televole ve diğer magazin programlarıyla halkın gözüne gözüne sokulan bir olgu zenginlik. *
en gerizekalı duygudur. bütün hayat boyuca aracı amaç olarak görmek ve insan gibi yaşayamadan geberip gitmek böyle insanların değişmez kaderidir.bak, vehbi koç çatılardan kiremit çalarak zengin oldu. oldu da ne oldu? 2 kitap okumadan, hayatın ne olduğunu anlayamadan göçüp gitti zavallı.