insanlar yüzünden boğulma noktasına gelmek

entry11 galeri0
    1.
  1. insanların sebep olduğu çıldırış biçimidir.

    çevremdeki insanlar.. ne düşünceleri ,ne zevkleri ile hiç bir şekilde uyuşamıyorum ve bu sorun beni çıldırtma noktasına doğru sürüklüyor. ne yapmalıyım bilmiyorum. örneğin: ben sokrat ,platon diyorum ,onlar şu kızın kalçası çok iyi ,şu arabanın yeni modelini gördün mü diyorlar. komple çevremi değiştiremem. insanları da değiştiremem. kendimi hiç değiştiremem.

    sanırım en son ters gömleği giyeceğim.
    5 ...
  2. 2.
  3. Şuan geldiğim durumdur. Herkes mi itici gelmektedir aman yarabbi.
    1 ...
  4. 3.
  5. yaprak dökümünden ali rıza beyin yaşadığı durumdur. hep şöyle derdi "yeter duymak istemiyorum!" en sonunda dayanamadı öldü zaten.
    4 ...
  6. 4.
  7. aman ali rıza bey tadımız kaçmasın diyen bir eş veyahut sevgili lazım.
    0 ...
  8. 5.
  9. çevrenizde sizin kafa yapınızla uyuşmayan kişilerin olduğunu gösterir.
    3 ...
  10. 6.
  11. Tahammülün en üst seviyesidir. O duruma gelene kadar ne yaptın?
    1 ...
  12. 7.
  13. 8.
  14. kimsenin dinlediği müziği ,gittiği mekanı eleştirmek bana düşmez. benim dinlediğim hoş bir klasik , karşı tarafa itici gelebilir.ben işin burasında değilim. sadece insanların ilgi alanları hep sabit. hiç değişmiyor. iş , ev ,sevgili ,arabanın üst modeli. böyle bir döngüdeler. ben bu döngüyü terk edeli çok oldu. yumurtadan çıkıp kabuğu beğenmemek değil durum
    1 ...
  15. 9.
  16. uyum sağlamaya çalışır, aralarına karışmak, onları dinlemek ve onlara katılmak için çaba gösterirsiniz. savaşır, mücadele edersiniz. ama sonunda karşınıza bomboş, kurak ve ıssız bir arazi çıkıverir. siz de köşenize çekilir, nefessiz kalan bitik ruhunuzu yenileyip korumaya çalışırsınız. her şey ağır gelir, dayanamazsınız.
    uzun süre boyunca topluma uyum sağlayıp ayak uydurmak için savaşan insanın talihsiz tecrübesidir. yaraları açık kalır bir süre boyunca.
    1 ...
  17. 10.
  18. Canı burnunda olmak cinlenmeye ramak kalması aman aman.
    0 ...
  19. 11.
  20. “seni düşünmüyorum ama sürekli aklımın kenarındaki hayalinle göz göze geliyoruz.”

    hala rüyalarıma giriyor joseph. hala onu görüyorum düşünebiliyor musun? rüyalarıma girmesini geçtim de, rüyalarımın çok gerçekçi olması hiç hoşuma gitmiyor. bir elin sıcaklığı rüyalarda hissedilir mi joseph? kızgınlığımı rüyalarımda yansıtabilir miyim? heyecanlanabilir miyim? yavşaklığını bile hissettim rüyamda joseph. onun o umursamaz tavrını hissettim ve kızdım, kırıldım. bin parçaya ayrıldım. gerçekte yaptığı gibi yine hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. hiçbir şey yaşanmamış. farklı olan tek şey, elimi tutmaya çalışmasıydı. defalarca tutmaya çalıştı, defalarca elimi çektim. ama hissediyordum joseph. duygularıma sahiptim. elimi çekerken, tutmak istediğim halde ona nasıl kızgın olduğumu, bir daha tutsun diye içimden yalvardığımı ama tekrar tuttuğunda elimi yine çektiğimi hatırlıyorum joseph. sence bunun rüya olması ne kadar mümkün? gerçek değildi. ama neydi bu? peki sence bunu bana yaşattığı için ondan mı nefret etmeliyim, yoksa bunları kendime yaşattığım için kendimden mi? o bana bunları hissettirebilecek biri miydi, yoksa ben mi büyüttüm gözümde, kalbimde onu bu kadar? cevabı yok değil mi joseph. hiçbirinin cevabı yok. ya da var ama bulmam için zamanın gelmesini bekliyorum. bulduğumda ölmüş olursa? ya ben cevapları bulmadan ölürsem joseph? onu kaçırıp öldürme isteğim sence katil filmleri izlediğimden midir söylesene? aslında sadece kaçırmak, öldürmemek. kaçırıp camekana koyup seyretmek. bilmiyorum joseph, aylar sonra bütün bunları neden düşünüyorum bilmiyorum. ben sadece hayranı olduğu aktörle konuşan, dertleşen bir insanım. lanet olasıcalar, sadece ne kadar saçmasapan işlere kalkıştığımı anlatmaya çalışıyorum.

    o gitti. joseph’se hiç olmadı. ama ben yine de onları görüp konuşuyorum. bu beni deli yapar mı?
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük