1-yalnızsın. karşı cinse olmadığın biri görünürsün.
2-işsizsin, paraya ihtiyacın var. Kendini tam aranan kişiymişsin gibi tanıtırsın.
3-çevrende kimse yok, ortama girmek için kırk takla atarsın.
4-sonunda kayda değer bir şey başaracağını düşünürsün her seferinde. Umut insanın kendine en sık yaptığı haksızlık olsa gerek.
5-bir gün son bulacağını bildiğin halde, öyle değilmiş gibi sanki yaşar durursun işte.
Özetle, ne kadar çok kaybedecek bir şeyin yoksa, o kadar çok yalan söylersin.
olmak istedikleri kişi gibi görünebilmek için. şöyle diyor bir düşünür "yalan söyleyen insanları dinlemeyi severim, olmak istedikleri kişiyi anlatırlar"
Anı kurtarmak için söylenir genellikle ama o yalan büyür büyür en sonunda patlar bence gerek yok böyle şeylere ama. Yapıyoruz ne yazıkki. Keşke yapmasak veya yalan söylemeye mecbur bırakılmasak. Katı kurallar olmasa mesela.
Sahtekar oldukları için. Böylece yalanlar la kendini gizler ve guvenilir haline zeval getırmemış olur. Tabikide sonuç olarak çarkının dönmesinin devamını sağlamış olur.
Yalancılık en tehlikeli insanlardan olan münafıkların üç özelliğinden birisidir. Diğerleri; sözünde durmazlar ve emanete ihanet ederler.