Bıkmışlardır. Genellikle neden olduklarını ve elinde sonunda öleceklerse çalışıp çabalamanın ne işe yaradığını düşünürler. Hergün acı çekerler. Umutsuzlardır. Vasiyetini düşünürler. Kendi kendine konuşmayı severler. Sonunda intihar ederler.
intihar... kendi yaşamına kendi isteği ile son verme... ölürken bile sadece kendini düşünme, hiçlik hissi, kaybolmuşluk, çözüm üretme yollarında sıkıntı, vazgeçiş, umursanmadığını hissetme, kendi varlığının değerli olduguna inanmayıp, başkalarının ilgi ve sevgisini kazanmaya çalışırken duvara toslama... bencillik, dik alası hatta bencilliğin...
Bak dostum, benim kocam intihar etti. Geride biri 7 yaşında biri 9 aylık iki çocuk, iki can, iki küçücük kız bıraktı. Ben kendimi saymiyorum bile, ailesini, arkadaşlarını, enstrümanlarını, sahneyi, alkışları, hayran hayran bakan gözleri, yıllarımı, sevgimi, dırdırlarımı da saymiyorum. insan bu kadar çok sevilip, bu kadar yalnız niye hisseder kendini? O ipe astığı kendi değil, bütün sevenleri aslında bunu nasıl bilmez? Nasıl bu kadar acımasız davranır insan geride kalanlara?
Yani işte, bu soruları sen istediğin kadar sor kendine, etrafına, yaşamaya devam edenlere, etmek zorunda kalanlara... bulamazsın cevap. Anlayamazsın, anlamayacak anlatamayacaksin. içindeki kocaman yangınla başa çıkamayacak, bir daha asla kendin gibi olamayacak, bir kez olsun onunla güldüğün gibi gulemeyeceksin. Yazacak çok şeyin olacak, yazamayacaksin. O yüzden çok da merak etme.
Çok kötü hayatları oldukları için.
Misal ben düşünüyorum da, durumum çok kötü olsaydı istediğimi alıp yiyemeseydim, giyemeseydim, yapamasaydım sanırım kendimi iyi hissetmezdim. Daha doğrusu şöyle ki, durumunuz çok iyi, çok iyi bir aileniz var ve birden her şey bozuluyor siz çok çok fakirsiniz. Eskiden lüks gibi görünmeyen her şey size artık "imkansız" geliyor. işte ben asıl o zaman intiharı düşünebilirdim belki. Cidden çok çok zor hayatlar var.
bu ülkede
ve bu zamanda
bulanık akşamlar olmamalıydı
ve de nehirlerin üzerinde yüksek köprüler
hele gece ile gündüzü bağlayan saat
ve böylesine bir kış mevsimiyse, tehlikelidir.
zira böylesine bir sefaleti gördükçe
ufacık bir nedenle
insanlar sıyırıp atarlar
katlanılamaz hayatlarını
Başka insanların sorumsuzluğu yüzünden. Birilerinin yüklenmediği yükü sırtlanmak zorunda kaldığı için. Hem fiziksel yük hem de psikolojik yük... herkes kendi yükünü kendi taşımalı.
Günümüzün en büyük problelerinden birisi de duygularımızı kontrol edemeyişimiz. Gelişen teknolojiyi gerekli yerde kullanmak yerine her an ve her yerde kullanıp hayatımızla bütünleştiriyoruz sonuç olarak da bireylerle gündelik hayattaki iletişimimiz azalıyor. Toplumsal değerlerimizi bile kaybediyoruz bilinçsiz teknoloji kullanımı yüzünden. Bireyler hazıra alışmış halde, her şey hazır olarak geliyor önlerine bu yüzden zorluklarla başa çıkmayı bilmiyoruz. Önümüze zor bir durum gelince de depresyona girmeler, krizler. Haliyle doğal tabi sen sorunlarla nasıl yüzleşeceğini, sosyal medyayı takip ederek onun bunun sevgilisini stalklayarak öğrenemezsin. Ancak harekete geçerek problemlerin üzerine giderek öğrenebilirsin. Sonra vay efendim yalan dünya adaletsiz dünya her şey kötü o kötü bu kötü kıhk diğer tarafa gitmeler kesmeler biçmeler vs ... Kullanmaya kullanmaya köreltiyoruz şu yumuşak dokuyu azizim. Napalım.
neden intihar etmesin ki ?
çevresinde akıl alabileceği, zor zamanında danışabileceği kimse yoktur.
uzun zamandır birlikte olduğu kız arkadaşı ile anlaşamadığını ve sürekli mutsuz olduğunun farkına varır.
Hayatında ki insanları elemeyi ve az dost'a sahip olmayı tercih ettiği için, zaman zaman kimseye anlatamadığı şeyler vardır içinde.
Yeni insanlar bir şekilde samimiyetsiz geliyordur.
rakı içiyordur mesela, sohbet etmeyi seviyordur. Herkes le konuşuyor sohbet ediyor gülümsüyor, ama sindiremiyordur.