Zayıf oldukları için. Yaşamak güç ister. Bu gücü kaybetmiş olmak insanı ölüme sürükler. Kendini yaşamaya değer görmeyecem kadar sevmeyen insan bana hep garip gelmiştir. Hiç mi yaşamak için sebebi yok diye düşünüyor insan.
intihar değil kardeş o istifa istifa. ben bana verilen bu hayat işini layıkıyla yerine getiremedigimi düşündüğüm, ve işe hep geç kalktığım ve part time çalıştığımdan, hayat arkadaşlarımın gavatlıgından (özür dilerim patron ama böyle), bana verilemeyen ama vasıfsız çoğu elemanlara verilen kıytırık mamafih insani kariyer açısından önemli haklardan, benden önce yanına çağırdıgın annemin yokluğundan dolayı istifamı arz ederim." şeklindeki sondur. cehennem garantidir.
beynin karanlık bölümünde sürekli fısıldayan o sesi susturmak için, her gün sol yanında tonlarca ağırlığı taşımaktan kurtulmak için. sanki kurtulacakmış kurtulabilecekmiş gibi bir ipe bırakır kendini sallanırken tavanda ne yaptım ben diye düşünür belki ama artık çok geçtir yavaşça ölümü beklersiniz o sandalye artık ayagınızın altında değildir. kurtulmaya çalıştığınız o karanlık sesler sizi sis'ine gömmüştür sonsuza dek cılız sesiniz kısılmıştır bir daha çıkmamak üzere.
intihar bir ağaç gibi sebepleri dallanıp budaklansa da bunun kökü amaçtır. temel bir amacı kalmayan -sevdiğiyle yaşamak, maddi amaçlar edinip bunları kaybetmek vs.- ve doğumundan itibaren bir amacı olması gerektiğine inandırılan insanlar intihar eder.
neden intihar etmesin ki ?
çevresinde akıl alabileceği, zor zamanında danışabileceği kimse yoktur.
uzun zamandır birlikte olduğu kız arkadaşı ile anlaşamadığını ve sürekli mutsuz olduğunun farkına varır.
Hayatında ki insanları elemeyi ve az dost'a sahip olmayı tercih ettiği için, zaman zaman kimseye anlatamadığı şeyler vardır içinde.
Yeni insanlar bir şekilde samimiyetsiz geliyordur.
rakı içiyordur mesela, sohbet etmeyi seviyordur. Herkes le konuşuyor sohbet ediyor gülümsüyor, ama sindiremiyordur.
Günümüzün en büyük problelerinden birisi de duygularımızı kontrol edemeyişimiz. Gelişen teknolojiyi gerekli yerde kullanmak yerine her an ve her yerde kullanıp hayatımızla bütünleştiriyoruz sonuç olarak da bireylerle gündelik hayattaki iletişimimiz azalıyor. Toplumsal değerlerimizi bile kaybediyoruz bilinçsiz teknoloji kullanımı yüzünden. Bireyler hazıra alışmış halde, her şey hazır olarak geliyor önlerine bu yüzden zorluklarla başa çıkmayı bilmiyoruz. Önümüze zor bir durum gelince de depresyona girmeler, krizler. Haliyle doğal tabi sen sorunlarla nasıl yüzleşeceğini, sosyal medyayı takip ederek onun bunun sevgilisini stalklayarak öğrenemezsin. Ancak harekete geçerek problemlerin üzerine giderek öğrenebilirsin. Sonra vay efendim yalan dünya adaletsiz dünya her şey kötü o kötü bu kötü kıhk diğer tarafa gitmeler kesmeler biçmeler vs ... Kullanmaya kullanmaya köreltiyoruz şu yumuşak dokuyu azizim. Napalım.
Başka insanların sorumsuzluğu yüzünden. Birilerinin yüklenmediği yükü sırtlanmak zorunda kaldığı için. Hem fiziksel yük hem de psikolojik yük... herkes kendi yükünü kendi taşımalı.
bu ülkede
ve bu zamanda
bulanık akşamlar olmamalıydı
ve de nehirlerin üzerinde yüksek köprüler
hele gece ile gündüzü bağlayan saat
ve böylesine bir kış mevsimiyse, tehlikelidir.
zira böylesine bir sefaleti gördükçe
ufacık bir nedenle
insanlar sıyırıp atarlar
katlanılamaz hayatlarını