insanlar kitap gibidir

entry1 galeri0
    1.
  1. insanlar kitaplar gibidir. Kimi hikaye, kimi roman, kimi kalın, kimi ince, kimi küçük harflerle yazılmış, kimi büyük karakterlerle; Kimisi buram buram tarih kokar, kimi okunan o anın bir resimdir karsımızda duran. Kimi masallar diyarinda hep hayallerde gezinir; kimi, gazetelerin üçüncü sayfalarındaki gibi hep hayatın gerçeklerini önümüze getirir. Belki de bu yüzden birinin okuyupta hoşlanmadığı ve rafın en gözden uzak köşesine attığı kitap; başka biri için, çok anlamlı ve çok güzel olabilir. Değil midir doğru; her insanı seven baska bir insanın var olduğu.

    Kimilerinin üzerine karış karış tozlar yığılsa da her kitabın bir değeri ve onun kıymetini bilen bir okuyucusu mutlaka vardır ve var olacaktır. Onu beğenen bir okuyucu olmasa da onu yazan biri vardır mutlaka. O kitap onun bir parçasıdır, fikirlerinin, hislerinin çocuğudur. Tıpkı her insanın bir annesinin olduğu gibi. Kimse onu sevip beğenmese de annesinin gözünde o, en kıymetli, en değerli, en paha biçilmez varlıktır. Kendi canından, kendi varlığından da öte&; Çok çirkin de olsa bir çocuk, anesinin birtanesi, annesinin en güzelidir. Her insan güzeldir. Cünkü onun yaratıcısı Allah`tır.

    insanlar kitaplar gibidir. Bu nedenle denemek lazım. Cildine, baskısına, dizaynına, kağıt kalitesine aldırış etmeden, her kitabı öyle gelişi güzel ele alıpta atmamak lazım. Kitaba değeri, sahip olduğu kelimelerden, cümlelerden aldığımız şekilde vermek lazım. Tıpkı insanın da, şekline, rengine, diline değil, kalbine bakıp ona göre, o insana, o şekilde değer biçmemiz gerektiği gibi.

    insanlar kitaplar gibidir. Hemen öyle bir okuyuşta mühürlememek lazım. Bir şans daha vermek, başka bir an ve başka bir mekanda bir kez daha ona uzanmak, onu anlamaya gayret etmek lazım. Tıpkı defalarca tevbesini bozan insana Yaratıcının her defasında, kendisine her yönelişinde o günahkar kula af kapısını araladığı gibi.

    insanlar kitaplar gibidir. iyi kitaplar mutlaka hak ettiği değeri bulur. isterse rafın en arka yerlerinde bir sırada, kalın cüsseli kitaplar arasına sıkışıp kalmış olsun. Yada bir kartonun en altında kalsın. Bugün olmasa bile yarın onu keşfeden biri mutlaka olacaktır. Bugün değersiz olan bir insan, yarın içindeki cevheri her an dışa vurabilir. Tıpkı her gün gözleyipte içindeki altın madeninden habersiz olduğumuz bir tepe gibi.

    insanlar kitaplar gibidir. Kimi kitap, sevinç dolu, sevinçle yüklü; Kimi kitap keder ve hüznün pençesinde can verir. Ama bazen sayfalarının bundan haberi bile olmaz. Kelimeler, cümleler ne taşıdıklarını yansıtmaz, yanısıtamaz onların. Kitap için acı yada sevgi kelimesi baçka anlam taçır, kağıt içinse sadece ya üç harfden oluşan a-c-ı yada beş harften oluşan s-e-v-g-i-dir. insanlar da öyle değil mi; her gün yanımızda görüp konuşupta, binbir derdin pençesiyle boğusan fakat hiçbir haberimiz olmayan yakın arkadaslarımız dostlarımız gibi. Ne zamanki taşıdığı hüzün, keder onu aşıpta taşar, ne zaman yaşadıklarının önüne sed olamaz, işte o vakit bizim haberimiz olur, o insanın neyle yüklü olduğundan.

    insanlar kitaplar gibidir. Kimi hikaye, kimi roman, kimi kalın, kimi ince, kimi küçük harflerle yazılmış, kimi büyük karakterlerle. Tutmak lazım; ya bir sayfasından yada bir kelimesinden; Elimizi uzatıp tutmak lazım. Onu anlayabilmek için ona tutuna bilmek, ona dokuna bilmek lazım...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük