hayır. Dünyanın gözü önünde birileri birilerinin rızkından calarken, sen birilerini esitlemeye calıssan da diger yerlerde hep birilerini eksiltecekler. Hep eksiltecekler.
kapitalist bir sistemde tabi ki yalanın kuyruklusudur. insanlar paraları oranında eşittirler. Sosyo ekonomik düzeyleri kendileriyle aynı olan insanlarla eşittirler hepsi bu. Ötesi nasreddin hocalık hikaye. para düdük diyalektiği.
"palavra" olarak addedilmeyecek bir prensiptir. elma ve armutlardan değil, insanlardan bahsediyorsak eşitleme eylemi bir siyasi ve toplumsal bir hedefi, bir projeyi esas alıyor demektir. elbette yüzeysel olarak kimse kimseye eşit değildir; biçim, yaş, görünüş, kapasite, cinsiyet, bilinç, pozisyon, servet ve dahi bir ton anlamda istisnasız herkes kendine mahsustur. hatta bir insan kendi kendisinin beş dakika öncesi ile bile eşit değildir.
ancak amacımız adalet, hak, hukuk, imkan tarzı alanlarda insanların konumlarını değerlendirmekse bir ölçü birimi ihticamız doğar. tarihsel olarak insan toplumları çeşitli eşitsizlikleri ön plana çıkartarak yapılandı; bir vakitler köle/efendi olmak sadece mevcut durumun kendisi değil, aynı zamanda hukuki ve kültürel olarak da "normal" veya "olması gereken" meşruiyetine sahipken medeniyet giderek bu ve diğer ayrımların içeriğini sorgulamaya başladı ve ölçü birimi değişti. nitekim bugün hiçbir aklı başında sistem kestirmeden "insanlar eşittir" diye sallamaz. çünkü amaç eşitsizliği görmezden gelmek değil, eşitsizliklerin malzeme edilmesinin önüne geçmektir.