kısmi genelleme. bazen insanlar doğar ve ölür, büyüyemeden, hayatı göremeden misal; hiç baba diyemeden yada baba hiç çocuğunu kucağına alamadan. yürüyemeden, koşamadan. kendime yapılan türlü şirinliklikleri, maymunlukları göremeden. bazen de hiç doğmadan ölür, anne karnında. bazen de doğar, ölür, ölü büyür ve yine ölür. ölü yaşar hayatı. en genel genelleme bile bok gibi kalır işte böyle. heyhat.
ırak, fılıstın, afganıstan, afrıka nın bır suru yerı ve kapıtalızmın pencelerınde can cekısen daha bır suru dıyarda ınsalar dogar ve olurler... buyumeye vakıtlerı yoktur, kımı zaman bır bomba, kımı zaman salgın bır hastalık, kımı zaman kursunlar, gazlar neden olur olumlere... hangı cografyada dogdugunu bıle bılmeden, ne oldugunu anlaymadan kucucuk cocuklar, bebekler, anne bıle dıyemeden olurler... petrol, para gıbı kavgalar yuzunden arada kalırlar... koca koca adamlar kendı cıkarları, menfaatlerı ıcın anlamsız yere savaslar cıkarır ve ınsalar dogar ve olurler...
10-15 yaş arası kompozisyon yazmayı deneyen her çocuğun kompozisyona başlangıç cümlesi.
"insan doğar, büyür ve ölür".
her çocuğun kullandığı diyerek bu salak cümleyi genele atfettiğimin farkındayım. ama olsun hiç de pişman değilim. şayet bu cümleyi kullanmadıysanız atlas kalemin içini çıkarıp birbirinize hiç kağıt fırlatmamışsınız, duvarlarında ayak izleri olan bir sınıfta hiç tepinmemişsiniz, her koridor başında inzibat gibi dikilen nöbetçi öğretmenden hiç dayak yememişsiniz demektir.
yazdığı ilk kayıtlı nesir, mahelle maçına başlamadan önce elindeki sopayla takım kadrosunu toprağa yazan şahsımın lise 1'e gelene kadar her kompozisyonu bu cümleyle başlardı. ulan bir hoca da çıkıp demedi ki "olum hasta mısın sen? derdin ne senin insanın yaşam süreciyle altı üstü üzüm üzüme baka baka kararır atasözünü açıklayacaksın" diye.. hal böyle olunca uzun bir süre bu cümleyle yaşadım; doğdum, büyüdüm ve öldüm... halen entry yazarken aklıma gelir ara ara bu cümle, açayım yazayımda rahatlayayım dedim.