deli kurt romanında geçen bir sözdür. Akla bir takım soruları getirir.
insanlar daima bir şeylere hasret değil midir? Özlenen şeye kavuştuğumuzda özlenecek bamkaşka şeyler çıkmaz mı karşımıza? Neden sürekli bir şeylere ulaşma amacımız var?
Bu sanırsam biraz bencilliğimizin ya da yetinememizin eseri olsa da, bazen gerçekten hasret duymak kaçınılmaz olabiliyor.