Mutluyken hep mutlu kalacağım duygusuyla yaşamaları ve mutlu oldukları insanların değerini bilmedikleri için koca bir mutsuzluk çukuruna düşmeleridir bence.
tek bir sebebi vardır gerçekten: mutluluğun peşinde koşmak.
tabii, bu da her önermenin olduğu destekleyici yargılara ihtiyaç duyar.
insan, mutlu olamaz. mutlu anlar da yaşayamaz, bu yalnızca haz ile karıştırılan bir haldir. zira insanın mutlu olabilmesi için ciddi manada bir hazlar bileşkesi ve aynı ciddiyet ile bir tatmin gerekmektedir.
bir iradeye sahip olduğumuz andan beri durmaksızın bir şeyler isteriz. iradenin diğer bir ismi istenç olduğundan bu durum kendi kendisini aşikar hale zaten getirmektedir. bütün insanlar arzular, bunlardan çok azı istediği şeye ulaşır/sahip olur. bunlar da ulaştıklarında gerçekten bir hayal kırıklığına uğrar. zira istenilen şeyin gerçek hali ile zihindeki hali aynı değildir. beklenen ve bulunan her zaman farklıdır. bu sebepten başka diyelim ki zihindeki arzulanan ile onun gerçekliği örtüşüyor. bu durumda da insan asla kurtulamayacağı iki şey ile imtihana zorlanır: (i) sıkılma, (ii) yeniden isteme... bu kez sıkılması ile ondan kurtulmak isteyecek (bilinçli ya da gayri-ihtiyari) ve yeni bir arzunun kendisine ördüğü parmaklıklarla öpüşecektir. ve ne yazık ki bu süreç ve süreçler bir kısır döngü haline sürecek, dolayısıyla mutlu olmak imkan dahlinde olmayacaktır.
olayları akışına bırakmamaları. bir olay üstüne çok düşünmeleri. olmuş yaşanmış işte neyi düşünüyorsun bırak akışına geriye dönebilir misin dönemezsin. o zaman bırak da ne olacaksa olsun. en azından ben bu yüzden hep mutsuz oluyorum.
kesinlikle doyumsuz varlıklar oluşu pastanın en büyük paydasını ele geçiriyor. insan hayallerine kavuşsa bile hep daha fazlasını istiyor. bu en büyük sebepti ama tek sebep değildi, olamaz da. insanların mutsuzluğu tek sebebe indirgenemeyecek kadar bir çok etkene bağlı. örneğin insanın önce kendisi ile barışık olamaması ve kendini sevememesi de yaratılan mutsuzlukta bir etken. ne olursa olsun yeryüzündeki son kalan insan yok olana dek mutsuzluk tanımı bu dünyadan silinmeyecek. o yüzden farklı bir açıdan düşünülüp ondan olumlu bir şekilde faydalanmaya çalışılabilir. aslında bu da zaten bir çok yaratıcı sanatçının farkında olmadan ya da farkındalıkla yaptığı bir şey. aslında bu durumdan faydalanabilmek için illaki bir sanatçı olmaya da gerek yok.
mutsuzluğunu faydalı şekilde kullanan insanlar... bence bu üzerine düşünülebilir bir şey gibi sanki.
En temel nedenlerinden biri insanlara göstermesi gerektiğinden kat kat fazla ilgi göstermektir. Fazla ilgi gören kişiler elbet başınıza çıkar ve gün gelir bir gün sizi terk eder. Yalnız kalırsınız, derdinizi paylaşacak bir kişi olmayacak kadar yalnız... Diyeceksin lan nereden biliyorsun bunları müneccim misin sen? Yok hayır, sadece tecrübeliyim.