aşkın ölümsüz olduğunu söylemek kadar gerçek dışı iddiadır. romanların, dizilerin, kurgu aleminin idealize edilmiş aşklarının ve onun taviz vermez kurallarının gerçek dünyanın içinde de bulunabileceğini sanmak sadece kendini kandırmaktır. seversin, aşık olursun, ayrılırsın, unutursun, yenisini bulursun ve tekrar aşık olursun. dünyanın düzeni böyle işler. ilk veya son aşk olması arasında insana zorla dikte edilmiş bir duygu kanunu olamaz. bundan memnun değilsen kendini önemli hissetmek, içinde gerçekliklerle tatmin olmayan duygusal boşluğu doldurmak uğruna okuduğun, izlediğin, imrendiğin kurgulanmış aşkların eksik kahramanını gerçek hayatta da aheste ararsın. bulduğunu sanırsın, tek olduğuna inanırsın ama aslında sadece kendini kandırırsın..
hiç olmamasından daha iyidir de diyebilirsiniz ama olunca anlayamacağınız şeydir. Daha önceki adını (bkz: aşk)koyduğunuz duygu silsilerinden kendini ayırabilmesi için epey vakit harcarsınız ve ayırdığınız anda elinizden kayıp gider o vakit...
iki ihtimal vardır. birncisi; o aşkın ömür boyu süreceğini gösteren bir olgudur. daha doğrusu kişi ilk aşkına kavuşmuştur ya da hep kavuşma ihtimalini beklemektedir. eğer kişi birine aşıksa, aşkı bitmeden başka bir kişiye aşık olması mümkün değildir. tabi başka bir durumda vardır ki, * bunların bir daha aşık olması gerçekten zor olabilir. o acıları, sıkıntıları bir daha yaşamak istemezler.
ağladiğini istemem ben ölürsem
beni en sevdiğin halimle hatirla
uzak bir yerde çaliştiğimi düşün
hayatta olduğuma inan
bir gün gelir kendiliğinden
geçer bütün üzüntün
her yeni gelen günü
yeni bir ümitle beklemeli
her yeni gün
yeni havalarla gelir
gece, yağan yağmurla uyursun
sabah birde bakarsin odan güneşli
her gelen vapuru, treni
yeni bir ümitle beklemeli
her gelen vapur, tren
yeni insanlarla gelir
ben esmerdim güzelim
bu sefer bir sarişini seversin
aşk yaşayanlar içindir. *
maymun iştahlı olma yolunda ilerleyen bünyelerin, bu güzel duyguyu ortadan kaldırması an meselesi gibi dursa da endişeye mahal yoktur. evet insan bir kere aşık olur, sonra devamı gelir. ama güzel olan aynı kişiye her defasında tekrar aşık olmaktır. sarışının adı esmerin tadı zihniyetiyle şıpsevdi hareketler taaruz niteliğine dönüşüverir ve geri dönüp bakıldığında ne esmer bomba kalmıştır patlamışlığından sonra ne de sarışın yuvarlak odada köşeye oturuyordur. yalnız bir kişi vardır geride ve yahut hafızalarda. işte o kişi zaten aşık olunandır.
aşk doğru insanı aramak olarak adlandırılırsa tam isabet ettirmektir.
aşk bir oburluksa salakça bir eylemdir.
ama nedense birincisi daha insani ve doğru görünüyor.