"neden" ile başlayan tüm soruların sorduğu zaman dilimidir...
üstünden günler, haftalar, aylar geçsede aklın size yaptığı en büyük kahpelik olarak önünüze sunulur bunlar... ve tekrar yine yeniden affedemezsiniz kendinizi...
insanı ölüme sürükler... hayata küsmeye sürükler... acılarınıza bir orman büyüklüğünde odunlar atar ve içinizindeki yangının sönmemesi için elinden geleni yapar...
olan çoktan olmuştur. "önümüzdeki maça bakacağız" yemez. önümüzde maç kalmamıştır oynanacak. sadece mahfettiğin bir yaşam vardır önünde. her an aklınadadır. her an yanındadır.
insan kendini affedemez. kime ne yaptıysan peşinde sürüklenir.
mafya babalarının acımasızlığında da vardır bu. eminim...
kendimi affetmiyorum. çekeceğim cezam boynumun borcu. helallik isteyeceğim yüzüm de yok, kırılan yüreğini düzeltme imkanım da.
" affettim seni" diyorsun. sen affettin ama ben hala bildiğin gibi. mahçup ve günahkar...
en zor kendini affeder insan herhalde. ve genelde de affedemez. keşke, keşke diye bir kelime olmasaydı. o zaman kendimizi bağışlamak için bu kadar çaba sarf etmez ve her seferinde kendimize kinlenmezdik.
acabası yoktur yapılan hatanın. kendin yaptın ve kendin cezalandıracaksın. karşılığında verilecek cezanın gelmemesi durumu yoktur. vicdanın kesinlikle seni affetmez.
yediği bir boktan dolayı kendini asla affetmeyecek, insan modelidir. birinin kalbini kırmış, birinin yüzüne karşı ana avrat küfür etmiş insandır bu. yaptığından ders çıkarıp birdaha yapmayacak olursa, kendisinide bir dahaki sefere affetmemesine gerek kalmaz.
başkasını affetmekten de, başkasının seni affetmesinden de zordur. iç hesaplaşmadır, vicdan muhasebesidir.
kendine acımakla veya kendinden kaçmakla son bulur...
kişinin hayatında her şeyin iyi gitmesine rağmen yaşadıklarından zevk alamadığı, zamanın onun için önemini yitirdiği ve kendi içinde çözümü bulmayacağı halde olması durumudur.