biri odundur; lafının veya davranışının nereye gideceğini, nelere sebep vereceğini bilemez. odunluğu buradan gelmektedir. hassasiyet ve duyarlılık sıfırdır. tabir-i caizse laflarını salıp salıp atar, ancak özellikle birinin canını yakmak için yaptığı söylenemez. bu tip insanlara kırılmamak, onlara gerçek birer odunlarmış gibi davranmak, ciddiye almamak gerekir. he deyip geçersin.
ikincisi, işte bu en tehlikelisidir;
birinin canını yakmayı hedef alır, ve o yolda ilerler. laflarını özellikle kalp kırmak için sarfeder. karşıdaki insanı kıskanır, nefret eder, onun bir şeylerini kendine yediremez. fesattır. elinden ancak, eline bir koz geçtiği zaman, bir açık yakaladığı zaman onu sonuna kadar kullanmak gelir. hakkınızda pek de hoş olmayan bir şey öğrenmişse, ondan dem vurur. bir hatanızda, yüz defa yüzünüze vurur. alay eder, komik olduğunu zanneder. içi kurtludur.
kırdığı insanı kaybetme korkusu olmayan tiplerdir. kaybetse de üzülmez. o, kaybını kazanç zanneder çünkü. taaa ki, hiç kırmayıp, kazandığı başka bir insanın ne bok olduğunu anlayana kadar.
insan kaybı ve kazancı, kısa vadede hesaplanamaz çünkü. alışverişte para verip, üstünü almak kadar kolay ve kısa bir hesap değildir bu.
kendi kalpleri de zamanında birileri tarafından acayip kırılmış insanlardır. insanın
-istisnalar hariç- doğuştan kötü olamayacağı ve kalp kırmanın da bulaşıcı bir hastalık gibi olduğu düşünüldüğünde uzak durulması gereken tiplerdir.
edit: üstteki entry sonradan farkedilmiştir. bu entry yazıldığı sırada o yoktu yanee. (o değil de nerdeyse aynı cümleyi kuracakmışım)
zamanında "bir kırmak ki parça pinçik etmek" diye bir deyim üreten emevilerin hakkını verdirten tiplerdir. helal olsundur. o ne acaip bir kırmaktı öyle, aman yarebbim.
kompleksli insanlar bazen kendi açıklarını kapatmak için çevrelerindeki insanların kalbini kırabilirler. ama bunu pek sallamamak bünyeyi serinletir ferah tutar.