gelen isigin acisina gore cirkin gorundugunuz an.
bir magazanin aynasinda kendinizi playboy hissedip eve gelip boy aynasinda kendinize baktiginizda aynalarin ne kadar guvenilmez oldugunu anladiginiz andir.
uykudan kalktığı andır.
ama olayı aynalara getirirsek acaba diyorum acaba çirkin gösteren ayna mı haklı güzel gösteren ayna mı?
şimdi kolaysa çık işin içinden
uzun yol otobüs seyahatlerinde ağzı bi karış açık, salyaları akmış, yüzü gözü şişmiş, saçlar arda turanvari dağınıklıkta uyurkenki kadar çirkin olamaz hiç kimse..
gelen ışığın açısına göre çirkin göründüğümüz an. ışıklandırma iyi olursa aslında herkes güzel görünebilir. tek sıkıntı ışıklandırma. banyoda aynada kendime baktığımda yakışıklı biri, salona geliyorum boy aynasında bakıyorum bir de, aniden çirkinleşiyorum. sonra kendi odamdaki aynadan bakıyorum. tekrardan orta dereceli halime dönüyorum. Çok tutarsız anlayacağınız. o yüzden yakışıklı, veya değil muhabbetine hiç girmiyorum. aynalar bizi aldatıyor dostlar. aynalara güvenmeyin. güneş ışığında kendinize bakmayın.
Şu telefon meselesi de ilginç. açıyorum ön kamerayı, sonra sanki hayatımda ilk defa çirkin olduğumu fark edip kapıyorum hemen. *
kendime dışarıdan bakmaya çalıştığım zaman. hani başkasının gözü dediğimiz olay. evet, çok çirkin.
muhtemelen dışarıda olduğu andır . insan her zaman kendini evde daha güzel veyahut daha yakışıklı hisseder . bu nasıl bir psikolojidir ve açıklaması nedir bilmiyorum ama iddaa ediyorum en çirkin olunan an dışarıda olduğu andır .