insancıklar

entry68 galeri3
    43.
  1. Dostoyevski’nin, insancık denen canlıyı ve onu çevreleyen olguları, insanı derinden sarsarak ve insanın ruhuna hitap ederek yorumladığı eseridir. Aynı zamanda ilk eseri olarak bilinir ve ilk olmasına rağmen popüler olmasında bayağı katkısı olduğu düşünülüyor.
    romanımız karşılıklı mektuplaşma şeklinde ilerliyor. Bazen, bazı mektuplarda akıbeti belli olmayan durumları epey merak etmiştim okurken. En çok etkilendiğim kısım, varvara’nın mektubunda anlattığı, petenka ile birlikte geçen anısıdır.190 sayfalık aşk kokan bir kitaptır, lakin buna zıt olarak aşkın manasız bir uğraş olduğunu da kanıtlar nitelikte olduğunu düşünüyorum.
    -----kitaptan bir alıntı----
    “sizi götürüyorlar, gidiyorsunuz. Sizi benden ayıracaklarına keşke göğsümden kalbimi çekip koparsaydılar…”
    0 ...
  2. 42.
  3. dostoyevski'nin bir adam ve bir kadın arasındaki mektuplardan oluşturduğu kitabının adı. okudukça hakkaten insancık olduklarını anlıyorsunuz, üstünüze bir fakirlik, bir garibanlık çöküyor.
    0 ...
  4. 41.
  5. --spoiler--
    Ne kadar garip bir zamanlar bize kötü gelen, bizi kızdıran olaylar bile birer anıya dönüşünce bütün kötülüğünü kaybediyor.
    --spoiler--

    mektuplardan oluşan kitap dostoyevski'nin ilk kitabıdır.
    3 ...
  6. 40.
  7. --spoiler--
    ''..Şurası kesindir ki varvaracağım, şu kağıt karalayıcılar ne kadar yazarsa yazsınlar, yoksul insanın bir paçavra kadar değeri yoktur! Bu böyle gelmiş böyle gider. niçin mi? çünkü onlara -yazarlara- göre yoksul insan, her şeyi ortaya dökülmesi gereken bir yaratıktır. kutsal hiçbir şeyi, gururu olamaz!.. Geçen gün yemelya anlattı: bir yerde para toplamışlar onun için. ama öyle olmuş ki, adamcağız her kapik için ayrıca denetlemişler adeta. parayı boşuna verdiklerinden kuşkulandıkları için mi yapmışlar bunu, yoo... yoksul bir insan seyretmenin ücretiydi verdikleri.''
    --spoiler--
    1 ...
  8. 39.
  9. varvara aleksiyevna nın mektuplarını okudukça amk kezbanı tepkisini verdiğim kitap. Adamcağızın parasızlıktan aykkabıları yırtılmış hala para istiyor kaşar.
    2 ...
  10. 38.
  11. victor hugo'nun yazdığı muhteşem kısa öykü. victor hugo'nun en son eseridir ayrıca. insana farklı duygular hissettirebilecek kadar içten, sürekli bir düşünmeye, hayatı sorgulamaya zorlayacak kadar güzel kurgulanmış bir başyapıt. okuyun kesinlikle.
    0 ...
  12. 37.
  13. --spoiler--
    Varvara'nın okuması için gönderdiği Gogol'un Palto hikayesinde kendini bulan Devuşkin, yazarın bu durumu mizahî bir dille anlatmasına içerler ve kendisine yapılmış bir saygısızlık addeder: "Bunları ne diye yazarlar sanki? Neye yarar böyle şeyler? Okuyuculardan biri bunu okuyunca bana bir palto mu yaptıracak, bir çift yeni çizme mi alacak? Hayır Varvaracığım. insan bazen köşesine siniyor, dışarı adım atmaya korkuyor... elinden başka ne gelir zavallının? Alaya alınmış, gururu bir paralık edilmiştir. Aile hayatı, günlük yaşayışı edebiyata konu olmuştur. Herkes okumuştur onu, gülmüştür! Şimdi cesaretin varsa gel de sokağa çık bakalım."

    ayrıca öykü Devuşkin hayatına o kadar çok benzemektedir ki, bu nedenle Devuşkin Gogol'u küçümser ve "bu öyküyü ben de yazarım, ne var?" demeye getirir.
    --spoiler--
    0 ...
  14. 36.
  15. dostoyevski bu kitabı yazarken gogol'un paltosundan ve puşkin'in "belkin hikayeleri" kitabındaki "istasyon şefi" adlı hikayeden çok fazla esinlenmiştir. ama bu kitap çalıntı demek çok yersiz olur çünkü kitap okunduğunda ne kadar özgün olduğu ortaya çıkar. dostoyevski adeta gogol'un paltosunu ters çevirmiştir. ancak bu ters çevirişin amacı gogol'un önemini sarsmak değil daha çok onun insancıl temasını güçlendirmeye yöneliktir.

    bu kitabı iletişim yayınlarından okumanızı tavsiye ederim, çünkü önsözü ve sonsözü bazı noktaları açığa kavuşturuyor..
    0 ...
  16. 35.
  17. dostoyevski romanıdır. suç ve ceza gibi bu romanda psikolojik tahliller içerir. iletişim yayınları'nın çevirisi tavsiye edilir.

    insanı duygulandırabilen mükemmel roman.
    0 ...
  18. 34.
  19. kesinlikle tavsiye edeceğim kitap dostoyevskinin ünlenmesini sağlamıştır.
    0 ...
  20. 33.
  21. başlarda "eee ne bu be hep mektup mektup" dediğim ancak kendimi içim buruk bir halde kitabın son sayfasında bulduğum eserdir. dostoyevskinin o soğuk mevsimleri, o günleri, mekanları okuyucunun zihninde bir fullHd film netliğinde canlandırdığı harikulade eseridir.
    1 ...
  22. 32.
  23. 31.
  24. Özellikle kadının çocukluk yıllarını anlattığı mektupta kendimi bulduğum eser. Ve o şirret kadının ev sahibilik kompleksleri ve benim de gurbet elde yetişmem... Yemek olayı... Kadının sofrada lokma sayması... Kısaca kendimden çok şeyler bulduğum bir edebi eser. Insanlar gerçekten çok kötü olabiliyorlar. Gerçekten biz kötü yaratıklarız. Kimse suçlu değil ki biz kötü yaratıklarız. Hayatım boyunca zavallı bir insanı evladım kadar sevecek düZeye gelene kadar çalışacağım. En güçsüzün karşısında en güçlü olandan korktuğum gibi korkmak isteyeceğim. Bence iyi insan budur.
    0 ...
  25. 30.
  26. dostoyevski` nin ilk yazdığı eserinin ismi insancıklar.
    `
    insana farklı duygular hissettirebilecek kadar içten,
    sürekli bir düşünmeye, hayatı sorgulamaya zorlayacak kadar güzel kurgulanmış bir başyapıt. okuyun ve ufkunuz genişlesin pişman olmazsınız.
    1 ...
  27. 29.
  28. eğer hepimiz tanrı’nın kulları isek
    neden genç bir kız basma entari bulamazken
    kokanalar ipeklere bürünsün?
    neden biri üç gün aç yatarken
    diğeri tıka basa yesin?
    ben öyle sanıyorum ki
    bunlar tanrı’nın bile gücüne gidiyordur.

    dostoyevski / insancıklar
    4 ...
  29. 28.
  30. dönemin ünlü şairlerinden nikolay alexeyevich nekrasov dostoyevski'nin bu ilk kitabı için şöyle demiş;

    "iki gündür kendimi bu kitaptan alamıyorum. yeni bir yazar, yeni bir yeteneğin kalemi bu. kimdir, nerededir bilmiyorum fakat bu roman rusya'da yaşamın sınırlarını öylesine etkili kahramanlarla çiziyor ki bu güne değin hiç bir yazar bu kadarını düşlerinde bile göremezdi. rusya yeni bir gogol kazandı."
    0 ...
  31. 27.
  32. Dostoyevski'nin karşılıklı mektuplaşmalarla geçen ilk romanıdır, okumaya değer.
    0 ...
  33. 26.
  34. geçmiş zamanda sevenlerin mektuplaşarak birbirlerine yaşantılarını anlatması ile beğenimi ve özlemimi kazanmış roman.
    dosto usta yazmışta benim beğenim kalmış demi, pehhh. adam neredeyse benim yaşımdayken yazmış bu kitabı. biz buralardan sallarız işte ancak.
    neyse efendim bu mektuplarda ikili konuşmalar ve anlatılanlar, sürekli bi samimiyet durumu çok hoşuma gitti. şimdi ki zamanda ise facede durum beğenerek insanlara değer verdiğini sanan zavallı bi nesil geliyor. tehlike büyük. tabii ki aralarında ki az sayıda bu durumun farkında olanları ve ailesinden aldığı ahlakı, terbiyeyi devam ettiren adem evlatlarını ayırıyorum.
    bu romanı beğenen beyaz geceleri de beğenir diye tahmin ediyorum.
    rivayetlere göre dostoyevskinin ilk romanı olan insancıklar büyük yankı uyandırmasına rağmen beyaz geceler ise bekleneni karşılayamamış, pek beğenilmemiş. ancak bu mektuplaşma olayının tüm roman boyunca devam etmesinden olsa gerek bana beyaz geceler daha iyi gibi geldi. herkesin görüşü farklı olaiblir tabi...
    (bkz: #19603246)

    kumarbaz ise ikisinden de güzeldir bana ve bir çok kesime göre;
    (bkz: #19495962)
    3 ...
  35. 25.
  36. "iyiler niçin geride kalırlar da, hep kötülerin başına devlet kuşu kendiliğinden
    gelip konuverir acaba?"

    (bkz: dostoyevski)
    1 ...
  37. 24.
  38. belki konu olarak sıradan bir kitap olabilir ama okudukça sanki sizin başınızdan geçmiş gibi hissettiğiniz sefaletin ustaca betimlendiği etkileyici bir eser. dostoyevski bize acıma duygusunu bu eserinde de tattırmıştır kısacası.
    2 ...
  39. 23.
  40. dostoyevski

    Yazar eseri bitirir bitirmez bir arkadaşına (Grigoroviç) okutur, o da eserden o kadar etkilenir ki romanı hemen gecenin bir yarısı döneminin önemli şairlerinden Nikolay Nekrasov'a götütür. Romanı "başyapıt" olarak tanımlayan Nikolay Nekrasov, ertesi gün romanın el yazmalarını yakın arkadaşı ve döneminin saygın eleştirmenlerinden Belinski'ye götürür. Belinski de romanı kısa sürede okur ve roman hakkında şunları yazar:

    iki gündür kendimi bu kitaptan uzaklaştıramıyorum. Yeni bir yazar, yeni bir yeteneğin kalemi bu; onu tanımıyorum, kimdir, neye benzer bilmiyorum ama bu roman Rusya`da hayatın sınırlarını öyle kahramanlara veriyor ki bize, bundan önce hiçbir yazar bu kadarını düşlerinde bile göremezdi...Rusya yeni bir Gogol kazandı". Olaylar o kadar hızlı gelişir ki Dostoyevski bile buna şaşırır. Roman Dostoyevski'nin büyük umutlarıyla yayımlanır ve Dostoyevski bir anda tanınan bir yazar durumuna gelir. Böylece daha ilk eserinde başarıyı yakalar.

    insancıklar, mektup-roman tarzında kaleme alınmış kısa ve toplumsal içerikli bir romandır. Dostoyevski'nin acıma duygusu daha bu ilk eserinde bile belirgindir. Roman, yaşlı bir katibin küçük bir kıza olan aşkını ve bu kıza karşı gösterdiği saygınlık çabalarını konu alır. insancıklar Dostoyevski'nin ilk yapıtı olmasına rağmen en önemli romanlarından biri sayılır.
    2 ...
  41. 22.
  42. Dostoyevski romanı, harikadır. Karşılıklı yazılmış mektuplar şeklinde yazılmış, yaşlı bir adamın genç bir kıza olan aşkını anlatır.
    0 ...
  43. 21.
  44. edebiyat tarihinin kilometre taşlarında birisidir. trajedinin belki de en etkin, en mükemmel şekilde işlendiği kitap olması açısından da farklılık arz eder. her ne kadar fyodor mihailoviç dostoyoveski'nin yazarlığa adımı gibi gözükse de bence bir başyapıttır.
    0 ...
  45. 20.
  46. Kimi sayfaları olurken insanın içinin buruk buruk olmasını sağlayan okuma arzusu edindirmek istenen bir kişiye ilk okuması gereken başyapıt.
    1 ...
  47. 19.
© 2025 uludağ sözlük