Kabuk tutan yarayı okşamak. Hele bu yara ve birkaç santim geniş ise haz ikileşiyor. Parlak uçlarıyla dokunmak ve hafif hafif bastırmak. Bir süre sonra ılgıt ılgıt kan sızar kenarlardan ve kabuk soyulur. Yılanın derisini soyup taze deri giyinmesi gibi. Fazlalıklardan arınmış, bir günahın yükünü boşaltmış, kötü bir anıyı unutmuş gibi.
Basit bir zevk. Basit zevk sahipleri büyük zevklere giden yolun ayak sesleridir.
Şu an dışarıda müthiş bir yağmur başladı. Yağmurun cama vuruşunu dinlemek ne güzelmiş, özlemişim. Elektrik de gitti. Ara sıra Çakan şimşeğin odayı aydınlatmasını izleyerek uykuya Dalıcam sanırım.
kitap kokusudur. temiz, bazen küflü, bazen tozlu ama her daim mürekkep kokusunun derinliği olur içinde. okumadan önce elim ile sayfalarına dokunmadan herhangi bir yeri açar koklarım. derin, derin ve bundan zevklisi...
Şu an Hababam sınıfı tatilde izliyorum. Badi Ekrem döktürüyor:
üç yaşında yüzmeye başlayıp beş yaşında ilk yüzme rekorunu kırmış. özellikle eskrim, dağcılık, voleybol, tenis, basketbol ve futbol alanlarında deneyim kazanmış. bunlar dışında at yarışlarında da dört adet kupası varmış.
canınız kahve istediğinde, kahve yapmak için mutfağa girdiğinizde sevdiğiniz insanı size kahve yaparken görüp sessizce tekrar balkona dönüp oturup sigara yakıp kahvenizi beklemek.
5 dakika sonra kahve hala gelmez, mutfağa bakarsınız hatun yok. salona geçersiniz ki hatun oturmuş kahveyi höpürderek içerken tv de zaping yapıyor.
gülersiniz...
neden ne oldu diye sorunca "hiç" dersiniz, zevki bozulmasın diye.
Sözlükte yazmak. Tabi sıçmadan sıvamadan. Usulünce ve doğruları hedef alarak. Kendini bozmadan saygı çerçevesinde. Başkalarına sıkıcı gelebilir ama ben zevk alıyorum bu durumdan. Hobilerim temiz benim en azından. En az hata ile bu yolda ilerlemek gerekir.
yıllardır dinlemediğin kıyıda köşede kalmış bir şarkının ansızın diline dolanması.
“Bütün gece uyku girmedi gözüme senin yüzünden
Güzel yüzün bir film oldu oynadı sanki perdemde
Mahşeri gördüm mahşeri ben bu filmde
Ben bir melek ne de Peri geldi tuttu elimden”