Yenilgilerle dolu bir hayattır. Nereye elimi attıysam kurudu doatlar. Aile, ölümler, işler, kadınlar. O yüzden artık herşeysen elimi çektim. Çünkü ne olursa olsun sonu hüsranla bitecektir.
herkesin bir gün gidecek, her şeyin bir gün bitecek olmasıdır. bana yaşama umudumu kaybettirmiştir bunu görmek. madem bitecek niçin başlıyoruz öyleyse? yaşamak ne mene bir imtihandır ki sonuçta tüm kağıtlarını yakıp küllerini bile yok edebiliyorsunuz? altı sene önce ne güzeldi. öyle huzurluydum ki huzurdan ölmeyi istiyordum oracıkta. o günün bitmesindense ölmeyi yok olmayı istiyordum. sonunda ölmedim ama o gün bitti. Bugün geldi en kahrolası haliyle. gelenler hep gidenleri arattı bu aralıkta. gelenlerle hep gidenlere beraber sövdük önce. sonra onlar gitti yeniden sövdük. aslında sövdüklerimiz hep kendi kaderimizdik. lan kimse gitmesin diye ömrümü vermeye hazırdım. yine de gittiler be. yapayalnız kaldım yine. her seferinde daha dirayetli kalktım ayağa. tövbe ettim pişman oldum. bir daha aynı hataya düşmemeye azmü cezmi kast eyledim. ama daha beterini yaptım. her seferinde kemiklerim başka yerlerinden kırıldı. kırıldı, sonra yeniden kaynadı. sonra bambaşka yerden bir daha kırıldı. sonra bir daha bir daha bir daha daha... en son kollarımda derman kalmadı derken çıkıverdi karşıma. aşığım sana dedi. tapıyorum sana dedi. sadece ben duymadım bu dediklerini ki deli olayım şahitlerim var. ne deseydim, tertemiz yüzlü kivircuk bir kız. görsen şeker mi şeker. dayanamadım sevdim onu da. sonra en güzel gecemizde evimin kapısında uyuduk. sonra ne oldu bilmem. her şey güzel güzel giderken o da sıçtı ağzıma afedersin. işte böyle o da gitti. bitti.