Hala aşık olduğunuz kadının, yeni sevgilisi ile aynı evde seslerini duymanızın 7 ay sonra eski sevgilinizin size geri dönmesi ve uzun çaba ile umutlandırması. Olanları sindirmeye çalışırken sizinle onu kıyaslayıp kaldığı yerden devam etmeleri. Başka sözüm yok.
40 yaşına gelip de şimdiye kadar tutkulu bir aşk yaşayamamaktır. 30 yaş üstü sevcan yaşar gibi bir kadın da hayatıma girmediği sürece, herhangi biriyle sırf yalnız kalmamak için çıkıp yatmaktansa yalnız kalıp üzülmeyi tercih ederim.
Üniversite hayatını bitirip bir baltaya sap olduktan sonra tek başıma bir evde kalamayıp ev arkadaşıyla kalmak.
Çünkü maaşın yarısı kiraya gidiyor. Cidden dram.
Kuzenimle kulaklıkla film izleyelim dedik benim taktığım kulaklık bozuktu, o kadar hevesli izliyordu ki söylemek istemedim 3 saatlik hint filmini sessiz izledim, film bittiginde uykum geldi uyuyalım dediğim için benimle sabahlamıyorsun çok vefasızsın dediği an ömrümde hiç bir şeyin bu kadar ağır koymadığını anladığım andı..
onun için her şeyi göze aldığınız insanın sizin için en ufak şeyleri bile yapmaktan kaçınması insana koymuyor değil. istekleriniz hep tamam deyip geçiştiriliyor sonra da yapılmıyor. en güzeli kim olursa olsun insanlardan bir şey istememek ya da beklenti içine girmemek. çünkü kimse siz değil kimse sizin gibi değil. karşınızdakini insanın beklentilerini göz önünde bulundurup elinden geldiğince onu üzmemeye çalışmak mükemmeliyete erişmeye çalışmaktan da vazgeçmeyin. ben öyle yapıyorum. beni üzdüğünü söylüyor her fırsatta ama bilmiyor ki en küçük şeylerden bile mutlu olabilen biriyim. ya da biliyordur ne biliyim. korkuyorum bunları ona söylemeye korkak bir adamım belki de bu yüzden kaybediyorum. gerçi entrylerimi okuyor bunu da görecektir...
Gençlik ve Spor Bakanlığı'na " Ben hazırlık öğrencisiydim seneyi tek dönemde bitirip işe girdim. Çünkü WAT tarzı bir program yapıp ingilizcemi geliştirmek istiyorum. Ancak maddi olarak gereksinimimin tamamını karşılama noktasında değilim ve çalışsam da olamayacağım. Bu sebeple GvSB'nin herhangir bir desteği veyahutta sigortalı çalıştığım için alınması yasak olan KYK kredisini almam için bir yardımı olabilir mi? Teşekkür ederim." tarzında yazmış olduğum dilekçeye " Bakanlığımızın anayasal olarak böyle bir yükümlülüğü bulunmamaktadır." şeklinde cevap vermesidir...
ilişkiyi bitiriyorsun o yoluna sen yoluna eyvallah. Aradan bir iki hafta geçiyor senin üstünden tır geçmiş sanki hadi instagramdan bakayım o ne yapıyor diyorsun merak ediyorsun, bi bakmışsın ablam ayrılmayı kutluyor sanki yanında da kankam dediği herif her fotoğrafta, koymaz mı?
Senin hayalini kurduğun ama başkalarının o hayalini yaşaması en çok koyanda bizim beğenmediğimiz nankörlük yaptığımız bu hayata nimetlere başkasının yaşamak için allaha gece gündüz dua ederek istemesi yani allaha şükürler her şey için.
Kaderin cilvesi harekete geçmiş, yıllar evvel karşılaşmıştık. Biliyorum, hayatının en güzel 1 yılını geçirdin benimle. inan bende çok sonradan farketmiş olsam da, hayatımın en güzel günleriymiş o günler. Bir şeyler oldu işte, saçmaladım. Ama bazen yaptıklarının farkına sonradan varıyor insan. Kimi meseleler hayattan soyutluyor, değer bilmez bir adam yapıyordu beni o zamanlar. Sebebini sonradan açıklamaya çalıştım, anlatmaya çalıştım ama belki ben anlatamadım, belki de sen anlayamadın, anlamak istemedin. Bazı maddeler dedim, beni ittiği hallerden bahsettim. Kurtulmaya çalışıyorum, tut elimden dedim. E daha bir bakıma çocuk yaşlardayım, bir illete bulaşmışım. Yardım edenimiz yok, elimizden tutanımız yok. Tut sıkı sıkıya, bırakma dedim. Bir heyecan sanki ilk gün, sarıldık fakat.. Yine beceremedim. Benim suçum belki, evet benim suçum. Aile dağılma noktasında, çocuk aklınla bir kurtuluş arıyorsun, bir omuz. Bulduğuna sarılıyorsun ama, deniz burası, sarıldığın ise yılan. Bilmeni engelleyecek maddeler, ortamlar. Sosyal bir statü gibi gösterilen pis işlere ortak olmalar.
E gittin sen. Ben mücadele ettim. Ne badireler atlattım, şükür. Kurtuldum. Olmuş bugün 4 - 4.5 yıl. Seni ben ittim gitmeye belki, aklıma s*çayım. Ama vallahi, biliyorum ki ben seni başkalaştırmadan, koca bi vak'adan hallice seviyodum. Arada sende özledin, gelmeyi denedin. Ama gelmen yine bizi uçurumun kenarlarında gezdirecek, aşağı atlatıcaktı. Ne malum, sağım solum belli değil o zamanlar. Yeter diyorsun, o da çekti o kadar. Babandan çektin, annen çekti, hep benim yüzümden. Bir daha o hallerinizi istemedim. Koca bir ömür(koca görünür) var önünde. Belki seversin, severim.
Nitekim, gel zaman git zaman, elinde eller, sever olmuşsun başkasını.
Nefretle anmışsın beni.
Hem gözlerimi severdin,
Sarılırdın bir olmuşçasına.
Kaburgalarımdan bahsetmişsin geçen gün,
Kötü anmışsın.
Anma.
Edit: söylemeden ölmeyim. O piç kurusu, hani çok sevdiğin. Adı lazım değil baş harfi eren.
Aradı bir gün. Günlerden perşembe. Leyla'n verir mi dedi. Anasına küfür ettim.
Ha ben onun ta *mına koyayım. Sevme sen, becerememişsin benden sonra..
yıllar son editi ;
belki okumuşsundur bir gün denk gelip bu satırları, kim bilir?
ben bu geçip giden zamanda bilmem kaç kez denedim şansımı,
anonim şiirler yazdım sana.
okudun hepsini.
ben olduğumu öğrenince engelledin hemen.
ben sana n'ettim diyemedim...
yaşımız daha benim 18-19 senin 16-17, baban öğrenmiş,
hergün yediğin dayak yetmez gibi annen de dayak yiyor.
baban devam ettiğimizi bilse, okuldan komple alacak seni.
ben desem ki babama, baba evlendir bizi,
güler geçer bana yaşım daha yeni reşit olmuş...
bunları sana anlatsam anlamazdın.
bugün anlatsam yine anlamazsın.
ben seni kirli sevmedim, ben sana sırtımı dönmedim.
bir gün mesaj atmıştım sana,
ayrıldıktan bilmem kaç ay sonra
bir gün yine karşılaşırız belki diye,
hiçbir şey dememiştin.
sonra kuzenimden aramıştık seni,
sevgilin olduğunu öğrenmiştik eren midir ne halt ise,
ondan sonra aramıştı işte beni,
leyla verir mi diye.
sinirden kendimi yiyip bitirmiştim, nası buldun böyle tipleri diye...
umarım canını yakmamışlardır,
umarım çankırı da yeni yeni gerizekalı tiplerle karşılaşıp pişmanlıklar yaşamazsın.
arada bir geliyorum sizin evin önüne, kardeşlerini anneni görüyorum.
bir kaç kere de babanla karşılaştım camide,
selamlaştık ama bilmez tabi seninle beni...
ben buna mecbur kalmıştım,
bilemezsin.
adını mıh gibi aklımda tutuyorum..
2018 editi ;
bu satırları sana yollamaya karar verdim,
4 sene olmuş bunları yazalı,
2016 da bir kaç satır eklemişim.
belki okumamışsındır,
şimdi sana yollama kararı aldım,
çünkü geçen gün yine kapının önünden geçiyordum sizin,
seni gördüm,
göz göze geldik,
ben yine darmadağınım...
atilla ilhan diyorum o halde ;
sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
ellerini kırar tutkusu
Ölüm acısıyla duramazken bir arkadaşının bile sana destek olmaması. Derdin olduğunda abine anlatırsın şimdi abin yok oldu bunu kimseye anlatamıyorsun. Çok acı.
değer verdiğin kişinin aslında o değerin onda birine bile layık olmadığını anlamak koyar adama. Verdiğin değere mi yanarsın, kaybettiğin zamana mı yanarsın?
Kendin gerçek problemleri bir bir içine atarken, yanındakinin eften püften meseleler için acıklı şarkılar dinleyip efkar yaratarak senden teselli beklemesi ve senin kıyamayıp yine onun olmayan acılarını yaşaman az biraz koyuyor be sözlük.