Sadece insana değil , hayatlara, hayvanlara, doğaya , herşeye , herkese. Hatta bazen bir katile bile. Kimse kimsenin yaşandığı hayatı ne sınamalardan geçtiğini bilmez bilemez. Ancak bu düşüncemi 3 ırk için asla uygulamıyorum. Hayatım inancım bu yönde lakin 3 ırkı asla insan hatta canlı olarak tabir edemiyorum. Gün gelir umarım yanıltırlar.
Türk insaninin pkk'liya bile üzülebilmesi, insana insan oldugu icin deger verdigini gostermistir. Esefle kinamisimdir cellada aglayan bu milleti ki yaziklar olsundur...
bir insanın diline dinine ırkına bakmadan onu sevip benimsemektir. en güzel örneklerinden biri topraklarımızda yaşamış olan üstadımız Hz.Mevlana Celaleddin Rumi'dir.
olması gereken fakat çokta olamayandır. insana verilen değer insani vasıflarıyla orantılı olmalıdır. maddiyatı, dili, dini, ırkı, statüsü ne olursa olsun sadece insan kimliğini değerlendirmelidir.
Çok da gerek yoktur. Temkinli olmak lazım, çoğu insan haketmiyor, görmüyor. Siz onlar için bir şey yaparken, onlar sizi ayakta uyutuyor hatta. Samimiyetsizce.
Bir de komik olanı bunu gözünün içine baka baka yapması. Kafandaki düşünceler o kadar belli ki oysa. Ne düşündüğün, ne hissettiğin o kadar açık ki. Rol yapıyorlar. Sen verdiğin değerle kalıyorsun. Kendine saygını yitirmekle kalıyorsun.
insanın doğasında var bencillik, mutlu olmak için ,mutluluğunu başkalarına bağlamamak için yalnızlığı sevmek lazım. Ve değer vermemek.
Yaradılanı sev yaradandan ötürü. Güzel kardeşlerim hepimiz farklı görünsekte özümüzde insanız ve birbirimizi kötülemek yok efendim sen çirkinsin sen kısasın gibi sıfatları söylemek bize yakışmaz. Birbirimizden tek üstünlüğümüz ancak takfadadır.
teoride hoş pratikte boş yaklaşımdır. en basit örneğiyle, aynı esnafa ikiden fazla yolun düşse ve insan gibi gülümseyerek selam verip hal hatır sorsan karşındaki "ona iş attığını" düşünebiliyor.
sırf dünyada, kertenkele değil de insan kılığında bulunması hasebiyle karşındakine değer vermeyi bırakıyorsun bir noktadan sonra.