Türkiyede toplum baskısı sebebiyle oldukça sık görülen durumdur. Kişilerin, kız ve erkek olarak 2 ye ayrılması zorunluymuş gibi bakılır hep. Kızların kızlarla, erkeklerin erkeklerle takılması gereklidir topluma göre. Karşı cins akraban olmadığı sürece çok fazla münakaşa içerisinde olmaman beklenir. Halbuki durum çok farklıdır. insanları birbirlerine yakın tutan şey cinsiyletleri değildir. Hayata bakışlarıdır, hedefleridir. Düşüncelerinin akıbetidir. Oysa bizim ülkemizde bir kız ve bir erkek kanka olamaz. Olurlarsa hemen arkadalarından konuşulmaya başlanır. Bazı şehirlerde dışlanırlar bile. Sevgilileri var ise bu iki insanın, gidip doldurulur o sevgili. Şöyle böyle görmüşler diye yetiştirilir. Doğru ya, bir kadın ve bir erkek sadece seks yapabilir.
insana insan gözüyle bakamamak, kendi yaptığı/yapabileceği hataları hiçe sayarak, başkaları hakkında atıp tutmak, kolayca eleştiri yapma hakkı olduğunu sanmaktır. halbuki hatasız kul olmaz diyordu orhan baba.
insana insan gözüyle bakamamak, insanlar hakkında peşin hüküm vermektir ayrıca. 'kesin böyle olmuştur' 'o yapmıştır' yaftalarını kolayca yapıştırmaktır insanların sırtına.
insana insan gözüyle bakamamak, kendi aslını unutmaktır aslında. kolaya kaçmaktır. olgunlaşmak ve ruhunu eğitmekten uzaklaşmaktır. hangi konu olursa olsun, sadece eleştiri yönünü geliştirebilmiş, huysuz, kibirli, ayıpçı veya yasakçı bir zihniyete kavuşmuş olmaktır. her daim acımasız olmaktır. başkalarının mutsuzluğundan kendine malzeme çıkarmaktır. belki de sözleriyle bir insanın mutsuz olmasına sebep olmak, günahını almaktır.
egoların insanın kararlarına, kazanımlarına yön verdiği günümüz dünyasında haklılık payı olan şüphedir.
iyi olmak da, kötü olmak da tercihtir, sonuçlarına seçen kişi katlanmalıdır. ancak iyi bir insan bu şartlarda kaçınılmaz olarak üzülür ve yorulur. diğerleri gibi, daha fazla yıpranmamak için, rol yapmaya başlar. bazen patrick jane olur bazen adrian monk.