Sen bir insan arıyorsun. Yüreğin sızısını ve varoluşun ürpertisini yüklenecek bir arkadaş. Ruhun uçurumundan aşağı birlikte kendini boşluğa bırakacak bir yaren. Istırap meyhanesinde kalp tokuşturacak bir sarhoş. Aynı hamurdan ve aynı çamurdan yoğrulduğun parçanı arıyorsun.
Dünya birbirini arayan ruhlarla dolu. iki satır konuşabileceğimiz, gülüşün ve hüznün kıvrımlarında birlikte kaybolacağımız sahici insana susamış durumdayız. Göğe aynı aşkla bakabileceğimiz, etten ve kemikten olduğu kadar acıdan ve gerçekten yapılma soylu ruh arkadaşları. Onunla yürürken ve ona yürürken kaybolmaktan korkmadığımız, kalplerini kendimize pusula bellediğimiz, maceramızı yüzlerinde seyrettiğimiz, hayatlarını birbirine tanık kıldığımız dostlar. Şu kalabalık dünyada ancak birbirimize iltica etmekle serinlediğimiz yol ehli. "Kalbini dosta açan, mucizelere de açar."
Arapça ins kelimesinden türetilmiştir. "Beşer, insan topluluğu" anlamına gelen ins, daha ziyade insan türünü ifade etmekte olup bu türün erkek veya dişi her ferdine insî/enesî yahut insân denmektedir. Kelimenin aslının "unutmak" mânasındaki nesyden insiyân olduğu da ileri sürülmüştür.
adam kelimesi ise ibranice kökenlidir. o da insan anlamına gelmektedir. türkçesi ise kişidir.
homo sapienstir. memeliler grubundadır. suda bir sürü akrabası vardır. çamurdan falan yaratılmamıştır. evrende yaratılma diye bir şey yoktur çünkü. homo sapiensten önceki insanlar ancak somutu algılayabiliyordu. homo sapiens ise soyutu anlamaya başlayınca medeniyeti bu hale getirdiler.
(bkz: soyut düşünme)
(bkz: prefrontal cortex) evrimin insana hediyesidir.
Kaşgarlı Mahmud'un ölümsüz eseri olan Divanu Lügati't-Türk'te "yalnguk" olarak geçen kavram. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig'te insana yalnguk denmesinin nedenini insanın sürekli yanılan bir varlık olmasına bağlar. Doğrudur, Emin olduğumuz konularda bile sürekli yanılır dururuz da bunu kabul etmeyip haklı olduğumuzda ısrar ederiz genelde, evet.
karmaşadır. yanılandır, yanıltandır. vardır, acı çeker; yoktur acıyı çeker. sözdür, senettir; kimi zamansa bir kısmettir. kimliktir, hinliktir; imkanı varsa hainliktir. kandır, kemiktir; bir bedende hapistir. tabi ki tek bir nefestir; nefstir ve belki nefistir. ismiyle bir ehliyettir. hak, değilse hakkaniyettir. o da olmadı mı hakkı kötektir.
fyodor mihailovic dostoyevskinin en büyük malzemesidir.
Bizlere insanın ruhunu, en derinlerde gizli kalmış duygularını anlatır.
Eğer Dostoyevski okumuşsanız, insanı çok iyi tanırsınız.