Zaman gerçekliği bizim kontrolümüz dışında ilerleyip gider.
Zamanın bütünlüğü nedenler ve sonuçlarla bağlıdır ve bundanki olması gereken muhakkak olur her zaman.
Bilincimiz var tercihler yapabildiğimiz lakin bu bilincin gücünün nerede olduğunu kavrarsak insanın özgürlüğünü anlayabiliriz.
insan bilinci sadece olduğu ana değişiklik yapar. Evet bilincimiz sayesinde planlar kurup uygulayabiliriz ama biz şuan sadece plan kurmuşuzdur ve birazdan dahi ölebiliriz en basitinden kalp krizinden.
Bunlar demektir ki biz tamamen özgür değiliz ve bu tam özgürlük zannımca birilerinde demek gerekirse bu tanrıdır veya fantastik varlıklardır denebilir.
insan özgürlüğü ise zamanda bir dönem vardır ve sadece anlardaki iradesinin sonucudur. Şu da vardır ki bu anlardaki iradesi de farkedebildiklerini işleyebilmesinde, olabildiği konumunda(aynı anda tek bir yerde olabilmemiz) ve vücudunun direncinde gibi çok açılardan bakıldığında kısıtlıdır.
Aklımız var ve tercihler edebiliyoruz bu kısıtlı özgürlüğümüzün sebebi de bu. Tercihler yapabilen her şey en küçük ölçüde özgürdür.
insanda daha da fazlası vardır. Yine bu aklı ile bu kısıtlılıklar üzerinde esnetme, daraltama yapabilir. Bu demek oluyor ki şu anın farkında olmalı son derece ve tercihlerimizin önemini görmeliyiz çünkü sadece onlarla biz oluyoruz, tek onlar sayesinde özgürleşebiliriz.
Sorunun cevabını özet olarak söylersek insan olanakları ölçüsünde kısıtlanan bir özgürlüktedir ve aklı ile olanaklarını belirleyebiliyor da(yine kısmi olarak.) insan kısmi bir iradede ve özgürlüktedir bağıl olarak birbirine.
hayır çünkü insanı açlık susuzluk sağlık gibi temel unsurlar bile kısıtlarken nekadar özgür olabilirsin en iyi ihtimalle kendinin kölesisin bu kölelik içinde başkalarının kölesi..
bir insanın özgürlüğü başka bir insanın özgürlüğünün sınırlarında bitiyorsa, bu durumda insan özgür değildir. çünkü özgürlük sınırları, çizgileri olan bir kavram değil, aksine sonsuzluğu ifade etmektedir.
Kimse hür degildir bence cunku yapabileceklerimize sinir koyulmustur ki biz yapabileceklerimizin icinden bir sey yapabildigimiz zaman hur oldugumuzu dusunuruz cogu zaman ama gel gelelim ki yapabileceklerimiz belirlidir .
Hepimiz bir disütopyanın içinde dikilen mahkumlarız. Birde bu hapishanede hapishaneye girerek kombo yapan insanlar vardır ki onların özgürlükleri uçlardadır.
değildir, zaten bir şey varsa varlığını tartışmazsın. eşitte değiliz özgür de değiliz. zaten ideolojiler olmayan bu şeyleri sağlamak için ortaya atılıyor. yani bir yerde herkes özgürse gidip kimse özgürlük fikrini ortaya atmaz, yada özgürleştirmek için çaba harcamaz.
değildir. şimdi uzun uzun yazıp kimseyi darlayamayacağım. sorumluluk ve görevlerin varlığı özgürlük kavramını kısıtlar fakat onların yokluğu da insanlık kavramını ortadan kaldırır.
bizi nesneler yaratıyorsa.
bizi nesneler yönlendiriyorsa.
hayatımızın ereğini nesneler tayin ediyorsa.
biz özgür müyüz, yoksa nesnelerin kölesi miyiz?
her şey tanrı'ya isyan ediyor.
yanlış belki. her şey tanrı'yı zikrediyor.
tanrı her şeye muhtaç değil mi?
herkeslere.
yunus neden dergahına eğri odun götürmedi?
düşünce enerjimiz.
tanrı'yı biz yaratıyoruz.
diyoruz ki her şey tanrı'ya secde ediyor.
bu sürüleşmeden başka bir şey değil.
insan kendi anladıklarını başkalarına aktarması gerekiyor.
tanrı fikri.
herkes tanrı'yı kavrayabilir mi?
fakat her şey tanrı'ya secde ediyor.
her şey tanrı'yı anlamış.
yani insan her şeyle sürüleşiyor bir nevi.
güneş herkesi kuşatıyor.
ve herkesin dışında olan kötü oluyor.
tanrı'nın enerjisi bu her şeyi kuşatan.
fakat tanrı yok.
yalnızca bizim acizliğimizden dolayı sığınmamız gereken
şey işte o herkesler.
yoksa çıldırırdık.
herkesler olmasa.
o herkesler.
değildir cevabı alacak olan sorunsaldır. Çünkü mutlaka ve mutlaka bir insan özgürlüğünü iddia ettiği bir konuda başka bireyleri rahatsız etmiş olacaktır.
insan özgür değildir. insanoğlu topluluklar halinde yerleşik düzene geçtikten sonra kendilerini belirli sınırlar içinde mahkum etmişlerdir. Doğal olmayan sınırlarını genişletmek için diğer insanların belirli alanlar içindeki özgürlüklerine de göz dikmişlerdir. Dünya nın her bölgesi canlılar için vardır. Bu dünyaya gelen,düşünme ve hareket etme kabiliyeti olan her canlı dünyanın her bölgesine özgürce gidebilmelidir. Günümüz dünyasında bu mümkün değildir. Mümkün olsa dahi belirli politik güvenlik prosedürleri içerisinde mümkündür. Ben insanım lan. Bu dünya hepimizin. Dünyanın herhangi bir bölgesine kimseye hesap vermeden vize pasaport işlemleri yapmadan gidebilmeliyim. Sınırlar,hatta resmi olarak devletler bile olmamalı. Bu konu gittikçe derinleşir böyle. iyi geceler.
Kendi ateşinle yakmaya hazır olmalısın kendini; önce kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki! Sevginle git yalnızlığına, kardeşim, yaratmanla git, doğruluk ancak daha sonra topallar ardın sıra senin. Benim gözyaşlarımla git yalnızlığına, kardeşim. Kendinden öte yaratmak isteyeni severim ben, ve böylece yok olanı.tamamen kül olmadan nasıl özgür kalabilirsin ki der nietzsche reyiz olayı bitirerek.
