insanoğlunun günah içinde yüzmesi için gerekli bir tespittir. 60-70 senenin hakkından gelemiyoruz amk. bir de 1000 senenin hakkından nasıl geleceğiz diye de düşünmeden edemediğimdir.
..ama hitler gibi manyak daha çıkacak olursa, ki çıkar, aslında o kadar iyi de bi şey diil. bi de onu paraya bağlarlar. çok pahalı yaparlar onun terapisini. biz hepimiz ölürüz, zenginler de yaşarlar tahminimce.
şarkıcılar falan yaşar.
bi de böyle hitlervari diktatörler, tayyip falan derhal kendisine tedaviyi uygulatır. sadece kendi adamlarına uygulatır, ve istediği rejimi, sadece "beklemek" suretiyle gene getirtir. bizler de cavlağı çekeriz.
..de aslında dinen bakılınca da sakat. düşünsene 60 yıl günah işlemekle 1000 yıl işlemek arasında bayaa bi fark var.
ama inanmayan adam için iyi...mi acaba, yaşa yaşa, nereye kadar hocam ya...
yani insan sanki vakti gelince de ölmek istiyo, gibi..
ve doğru harbiden, dünyanın nüfusu konusu fecaat olur, ölüm olmazsa insanlar açlıktan ölürler.. savaşlar çok daha fazlalaşırlar.
yani ölüm sonuçta "temizlik" oluyo. ölüm doğanin bi parçası. yaşamayı bilmek gibi ölmeyi de bilmek lazım.
Olursa dünyanın nüfusun 1000 katına çıkmasına neden olucak ve bunun sonucunda da kaynakların 1-2 yıl içinde tükenmesine dünya da oturulucak yerin kalmamasına neden olucak ve dünyanın en kısa sürede kirlenmesine ve yok olmasına neden olucak olay. (bkz: acımasız gerçekler)
yalan. Yalan söylüyorsun. Tam mı 1000? Karışıma ne koymuşta 1000 olmuş. iyi güzel hoş ta göt kadar dünya, neresine sığcaz. Hem sıkılırım lan ben. 500 iyidir.
hiç bir bilim ölümsüzlüğü bulamayacağına göre, bin sene yaşamanın da manası yoktur. zaten insanın doğal olana ve doğa'ya uyguladığı kıyım sayesinde mavi gezegen bin sene yaşamaz sıkıntıya mahal yok. insanı yaşatacağına önce yaşadığın gezegeni kurtar.
"sevgisinin kepaze edilmesine,
kanunların bu kadar çabuk yürümesine,
kötülere kul olmasına iyi insanın
bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
kim ister bütün bunlara katlanmak
ağır bir hayatın altında inleyip terlemek,
ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
o kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
ürkütmese yüreğini?
bilmediğimiz belâlara atılmaktansa
çektiklerine razı etmese insanı?
bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
yürekten gelenin doğal rengini.
ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
yollarını değiştirip bu yüzden,
bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
ama sus, bak güzel ophelia geliyor.
peri kızı dualarında unutma beni,
ve bütün günahlarımı." demiş shakespeare.
ne de doğru demiş, aslında çoğu insan hayattan, sıkıntılarından şikayet ediyor ama bir türlü ölümü de göze alamıyorlar. her şeyin sebebi ölünce nereye gideceği hakkındaki şüpheler ve o dayanılamaz belirsizlik.
o yüzden insanlar, kötü bir hayatın içinde ölümsüzlüğü arıyorlar ve bu anlamda da yapılan bu çalışma ümit veriyor insanlara.
acıdan zevk mi alıyorsunuz birader bırakın ne olacaksa olsun.
3000 li yıllarda şu tarz gazete manşetlerini türkiyede duyarız efendim:
- Bayram harçlıkları batırıyor.
- Ajda pekkan yine salladı.
- aralarında 200 yaş fark olan mutlu çift.
- Kuşak çatışmasının önüne geçmenin yolları (hala olur diye düşünüyorum)
- 300 yaşında inanılmaz serveti olan girişimci genç
- Meclisten ötenaziye izin ( çok kişi bunu isteyecektir eminim sayılarıda artar hatta bu gidişle)
- 1200 sene yaşamanın sırları. Hadeganki diyeti
- Burcunuza göre önümüzdeki 100 seneniz
- Nostaljik arabalar fuarı. Passat, chevrolet, jetta, a8, x6 gibi arabaların bulunduğu fuarda en fazla dikkati murat131 çekiyor.