Birincisinde ki ezan, doğunca kulağa okunur ama namaz kılınmaz, ikincisinde de insan ölür namazı kılınır bu seferde ezan okunmaz. işte o ezan ölünce kılınacak olan namaz içindir ve ömür bu kadar kısadır.
mantıksız işlerle ve insanlarla uğraşmakla geçer gider. hiç tanımadıklarınıza karşı bile kendinizi sorumlu hissedersiniz, sanki onların sizin üzerinizde hakkı varmış gibi. varolmayan şeylerden korkarak geçer gider, asla görmeyeceklerinizden. hayatımız çelişkiler ve çelişkili insanlarla doludur, asla bir gerçek yoktur, duruma ve zamana göre şekillenir. ömrümüz sonunu bilmediğin bir yolda yürümek gibi, neden yürüdüğünü, ne kadar yürüyeceğini, nereye yürüdüğünü bilmeden.
insanlığın ilk varolduğu tarihten bu yana her nesilde biraz daha düşen yaşam zamanıdır. Gerek hastalıklar gerek, teknolojik gelişme ve uygarlaşma adımları, gerekse giderek azalan kaynaklar buna sebep olmuştur. Bundan 100 sene önce kafkaslarda yaşayan erkeklerin ortalama ömrünün 125 sene olması şaşılmaması gereken bir durum. Hatta Adem a.s'ın 1000 küsür sene yaşamış olması, döneminin temiz şartlarına ve genetik mükemmelliğine bakılacak olursa oldukça mantıklıdır.
ülkemiz için ortalama altmış yetmiş yıldır. doğrusu, zaten zor duruyoruz. bir de türkiyeli halinizle doksan yıl yaşayarak, hollanda, isveç sınırına dayanıp ortalamayı yükseltmeyin lütfen. hatta şunu bi gayret kırka indirsek iyi.
hem ne demiş dostoyevski;
"aptallar, namussuzlar yaşarlar kırkından sonra."
ne demiş serdar ortaç:
"kırkından sonra amcam çeker halayı, ee amcamın zamanında halay mı vardı ?"
negatif düşünüp negatif yaşamaya, nefrete, öfkeye, olumsuzluğa vakit ayıramayacak kadar kısadır. sadece kendi ve çevrenizde sevdiğiniz insanların iç dünyasına önem verin. özgür olup dilediğiniz gibi yaşamaya çalışın. hayat olumsuzluk üzerine kurarak yaşanmaz, insanları sevin.
Göz açıp kapatincaya kadar geçen zaman dilimi.
Bir bakarsın bir anda karşına hatalı sollama yapan biri çıkar ruhunu teslim edersin..
Olum dedigin ne yasa, ne sağlık durumuna ne mala bakmıyor. Rolünü bitiren sahneden çekiliyor hepsi bu... hepimiz ölecegimizi bile bile hiç olmeyecekmis gibi yaşıyoruz...