insanın, kainatta tanrıyı bilebilecek tek varlık olduğu gerçeğiyle birlikte çok anlamlı olan sözdür..
insan şerefsiz de olsa, tanrısı vardır.. ve insanı değerli yapan tanrısıdır... çünkü tanrı, şerefsiz de olsa, bu kullara ilahlığını hissettirecek ve insan da misyonunu tamamlamış olarak ötede bir şekilde tanrısıyla karşılaşıp, bir şekilde de ağırlanacak...
''insan, allah'ın kendi ilahi niteliklerini gördüğü bir aynasıdır'' muhyiddin ibn arabi
daha açık nasıl yazayım lan? mal mal felsefe yapmayın.
''insan, allah'ın kendi ilahi niteliklerini gördüğü bir aynasıdır'' lafı aslında tek tanrılı dinlerden önceye dayanır.
şöyle ki. tanrılar çok tanrılı dinde insana çok benziyormuş. ve kafası çalışan insanlar bunu sormaya başlamışlar....
neden tanrının benim gibi iki eli iki gözü bir burnu vs. var ?
Dönemin zeki din adamları da bakmışlar ziggurat elden gidiyor (ambarı agzına kadar dolu) Tanrılar bizi kendilerine bakarak yarattılar. onlar bize değil biz onlara benziyoruz diyerek sıyırmışlar. tabii tek tanrılı dinler de gökten inmiş değil bu inançların üzerine kurularak gelmiştir..
mesela putperest denilen insanlar aslında puta taparken bugünkü namazın benzerini kılmaktaydılar. eh tabii ki sonunda onlara bütün putlar kırdırtıldıysa da bir tanesi kaldı.
''insan, allah'ın kendi ilahi niteliklerini gördüğü bir aynasıdır'' tek tanrılı dinlerin tarihine ait bir söz değildir ve bazı mallar allah'ın bir hikmetidir..
namaz ve allah kavramı da ilk insandan beri vardır zaten islam dinine göre ve bazı kıt beyinler de öyle.
bak bir tane daha geliyor yeğenim. hem bu ayet meali: ''o'ndan geldik ve ona döndürüleceğiz''
din-yaratıcı varlık insanlık ile başlar. bunun adı ne olursa olsun bir yaratıcı olgusu var olduğu anlamına gelir.
her kavime elçi geldiği bildirilmiştir.
el-ilah
al-lah
allah
yada yallah adı ne olduğu önemli değil, neyi anlattığı önemli. isimlere takılıp kalmayalım. biraz derin düşünmeliyiz.
