11-12 yaşında hafta sonu kuzeninde kalan küçük bir kız sebepsiz yere sıkıntılı, uykusuz ve mutsuz yatakta döner durur. saatlerin neredeyse sabahı göstermesi ya da yorgunluktan ölüyor olması da uykusunu getirmeye yetmez. derken kaldığı evin doğasına aykırı olarak 3:30-4:00 gibi kaldığı evin telefonu çalar. arayan kızın annesidir ve kuzeninden telefonu kızına vermesini ister. kız telefonu kulağına götürdüğü gibi bir kaç saniye sonra kapatır. odasına gidip daha başı yastığa değmeden uyuyakalır. telefonda duyduğu 1 cümledir ''iyi geceler''
bazı kültürlerde, enstrümansız, sırf insan sesiyle yapılan müzikler revaçtadır. türk müziğinin de karakteristiği insan sesinin ön planda olmasıydı. zamanla enstrümanlar, özellikle elektronik hale geldikten sonra, insan sesini de insan sesi olmaktan çıkardılar..
çoktur. bu tanımımız olsun madem.
karanlık bir sokaktan geçerken veya en basitinden bir korku filmi izlerken yanınızda bir insan olduğu zaman kendinizi daha rahat hissedersiniz, vücudunuzdan salgılanan adrenalin azalır, daha az korkarsınız. hani bu duygu o yanınızdaki insanın yanında güvende olduğunuzdan değil. yanınızda bir çocuk olsun veya ne biliyim bir kadın olsun yine aynı şekilde yalnız olduğunuzdan daha huzurlu hissedeceksinizdir. biraz anılarınızı depreştirin bakalım mutlaka bulacaksınızdır bunu destekler birşeyler. korku filmi izliyorsunuz mesela. karanlık bir ortam ve can alıcı sahne gelir. o sahneden sonra mutlaka yanınızdakine birşeyler söyleme ihtiyacı hissedersiniz çünkü etkilenmişsinizdir ve psikolojik olarak sizi rahatlatacak birşeye ihtiyacınız vardır. yalnızken bile lan, karanlık bir sokaktan giderken bir anda şarkı mırıldanmaya başlarsınız. tamamen insan sesinin sizi rahatlatmasından kaynaklıdır. insan sesi karanlıktaki o mistik havayı, o büyüyü dağıtır. sessizliği bozar ve huzur dolarsınız.
not: böyle bir bilimsel çalışma var mı bilmiyorum. tamamen kendi gözlemlerim. ben rahatlıyorum valla.