Annesiyle ilgili entryini gözlerim dolu dolu okuduğum yazar, iyi yürekli bir insan olduğunu biliyorum ve iyi yürekli insanların herhangi bir aile ferdine imalarda bulunulmasına sinirleniyorum.
Kendisinin narin bilekleri olabilir ama benimkiler pek narin değil ve sözün bittiği yerde gayet ikna edicidir, hatırlatma gereği duydum, önünüzdeki yarım karışlık telefon camının arkasına sığınarak anonim olabilmenin verdiği özgüvenle insanları üzmeyin!
insan evladı, bazen kendini sorgulamadan yaşayıp gider. Düşünmeden, sorgulamadan, empati kurmadan geçer günler. Ama bir yerde bir şey olur, bir olay, bir söz ya da bir yüz... işte tam o anda, insan olmaya bir adım daha yaklaşır. Çünkü insanlık dediğin şey, "ne yapıyorum ben?" sorusuyla başlar.
Çeyrek kala olanlar ise o soruyu sormaktan korkanlar. Belki o soruyu sormanın yükünden, belki de cevabını bildiklerinden ama kabullenemediklerinden... Hala kendilerine 'insan' diyebilmek için umut taşıyanlar.
Bazen uyanır mıyız o çeyrekten? Belki. Ama uyanmasak da o yolda olmaktır mesele. Yol insanı insan eder, varış noktası değil.