insan olmak

entry233 galeri12 video2 ses1
    132.
  1. insan olmak zor değil. kolay hiç değil.
    0 ...
  2. 131.
  3. Bu devirde zordur. Elbet biri sizi insanlıktan çıkarır, döversiniz söversiniz.
    1 ...
  4. 130.
  5. bugünkü hürriyet gazetesinde yayınlanan bir röportaj, insan olmak değil de olmamak nedir anlatıyor;
    http://www.hurriyet.com.t...zarid=12&hid=24831428
    0 ...
  6. 129.
  7. 128.
  8. Çoğu kişi için çok zordur. Çaba gerekli.
    0 ...
  9. 127.
  10. yakınlık kurabilmektir. zira insan "ünsiyet kuran" demektir. yalnızlık bu yüzden acı veren bir haldir.
    1 ...
  11. 126.
  12. zor zanaat... Potansıyel herkeste var elbet ama keske herkes olabılse, herkesın ınsanca yasayıp bırbırını anlama cabasına gırdıgı hebele hübele konuşmadıgı yarınların gelmesını saglayacak yetidir.
    0 ...
  13. 125.
  14. bu dönemde en çok ihtiyaç olan olgu.
    0 ...
  15. 124.
  16. günümüzde insan olmanın
    çok ağır bedeli var
    ya parçası olacaksın alçaklığın
    ya seni parçalarlar

    oysa insan olmak
    çoğalabilmektir başkalarıyla
    insansın, birinin canı yanarken
    seninde canın yanıyorsa
    ...

    ataol behramoğlu
    1 ...
  17. 123.
  18. fiziki yapıdan ötedir insan olmak. bazen bir köpekten insanlığı görürken, bazen iki kulak iki ayak ve iki kola sahip olan o yaratıktan, yani "insan"dan insanlığı göremezsiniz.
    1 ...
  19. 122.
  20. sorumluluk sahibi olmayı gerektirir insan olmak. aslında istemeye istemeye dayatmalara boyun eğmektir. zorluğun bir kısmı da bundan kaynaklı sanırım. çoğu sorumluluk hatta hemen hemen hepsi dayatmalardır. hayvanlardaki sorumluluk duygusundan ayıran noktada bu olsa gerek. onlar iş olarak görmez, onlar için kuraldır, yaşamanın gereğidir. insan için ise yapmak istemediği ancak birilerine yaranmak, sevdirmek için yapar vazifelerini.

    altında ezilir gibi hissedersin kimi zaman. gırtlağana kadar dolarsın ama bir türlü taşamazsın. bilirsin ki taşınca gidecektir her şey, hayatın. hep tutman, hep dengelemem gerekecek. okuduğun okul, yapacağın iş hep bu hayata karşı sorumluluğun. kendi arzuların uzak veya arada denk gelirse gerçekleştirdiğin ufak şeyler. yine de en ağır sorumluluk başka bir insanı üzmemek veya hep onu düşünmektir. sorumluluğun temelinde yatan şeyde belki budur. hep dikkat edersin. aileni üzme, sevgilin için ve onla geleceğin için çabala, iyi bir hayat sun, arkadaşlarını kırma, bilerek kimseyi üzme. en zor kısmı burası belki de. kendini üzme ve başkalarını üzme arasında gidip gelip kendini seçersin, kaybedersin.

    başıboş olmayı savunmuyorum. kimseye bağlı olmamayı savunmuyorum. hani sözlüklerde tartışılır ya bazen gelen çekip gitme isteği. altında gitmek isteyenler ve onları eleştiren koduğumun malı nereye gidiyon sen diyenler. gidememek bile sorumluluklardan kaynaklı bence. mutlu değilsen ve gitmek istiyorsan bunu dile getiriyorsan gidersin. engel olan bir şey var işte o an. gittiğin zaman kalanlar, onların dediklerini gerçekleştirememiş olmak, üzmek. sorumluluktan kaçıştır ama sadece sözde kalır.

    insan olmak biraz tuhaf aslında. hayvanlardan ayrılan noktamızda bu sanırım; sorumluluklardan kaçmayı istediğimiz halde yalnız onlarla hayatın var olduğu gerçeğini kabullenmemiz.
    0 ...
  21. 121.
  22. büyük meziyet gerektiren yapılanmadır. zira her eline bayrak alan sosyal devlet mamülü olamıyor. bundan kaynaklı, önce "vicdan" sonra "zeka", "güç" gibi unsurlar gerektirir. bunlardan bazılarını tek tek meziyet edinen arkadaşlar, yarı hayvandır.
    1 ...
  23. 120.
  24. kendini yönlendiren dürtüleri kontrol etmek, bazen dinlememek bazen de uymak ve netice itibariyle onları eğitmektir. yani bence öyle. bir çoklarının dediği gibi insan iyiye gitmek ister veya bu potansiyelini kullanmak istemeyebilir. her halükarda bir ilerleyiş mutlaka olur belki bir yere kadar belki de durmaksızın.
    0 ...
  25. 119.
  26. 118.
  27. insan olmak anadan doğmakla başlar.
    Asıl mesele, insan ölmek ve insan kalmaktadır.
    2 ...
  28. 117.
  29. bu hayatta bulunma amaçlarımızdan belki de en önemlisi.
    1 ...
  30. 116.
  31. Unuttuğum bir şey olursa hatırlat demiştin.
    - Sen insansın...!
    1 ...
  32. 115.
  33. 114.
  34. Köpekleşmemek, insan olmak için yeterlidir.
    Kırda oturan bir adamın ayağını köpek ısırdı. Zavallı adam acısından kıvranırken küçük kızı babasına sert sert çıkışarak dedi:
    "Babacığım senin dişin yok muydu? Sen de onun ayağını ısırsaydın ya!"
    Babası, ayağının acısından ağlarken güldü ve dedi ki:
    "Yavrucuğum, doğru, benim de dişlerim var ve köpeğin ayağını ısırmaya da gücüm yeterdi. Ama dişlerimin köpeğe değmesine gönlüm razı olmazdı. Hatta kafamı kılıçla kesseler, yine de köpeğin kirli ve kıllı ayağını ısırmazdım."
    insan, namertlere kötülük yapabilir, lakin insan olan, köpeklik yapamaz. insan insandır, köpek de köpek . Sadi Şirazi.
    0 ...
  35. 113.
  36. inen haksız bir tokadın acısını yüreğinde hissedebilmektir.
    1 ...
  37. 112.
  38. --itiraf.com'dan alıntıdır.--
    Los Angeles'ta alışveriş merkezinden çıkıp arabaya doğru yürüyorum, biraz ileride yaşlı bir teyze, aldığı şeyleri arabasının bagajına koymaya çalışıyor ama ha düştü ha düşecek. Yanından 4-5 genç hiç aldırış etmeden geçiyor, sonra evli bir çift, kimsenin umrunda değil, yetişip yardım ediyorum, teyze şaşırıp 6-7 kere teşekkür ediyor. Benzer manzara Münih havaalanında bagajını almaya çalışırken sendeleyen, sonrasında zar zor yürüyen bir amcada yaşanıyor, yardım ediyorum. Münih'ten Esenboğa'ya geliyorum. Yaşlı bir teyze valizini bagaj bölümünden almış 10 metre ilerimde tekerlekli valiz taşıma arabasına koymaya çalışıyor ama başaramıyor, ona doğru yöneliyorum ama ben daha varmadan yakındaki genç yardım ediyor, bir başkası gencin yardım ettiğini görünce geri dönmüş bile, tabi ben de öyle. Anlıyorum ki insan hakları falan güzel şeyler ama "insan olmak" başka bir şey ve biz böyle oldukça önümüzde kimse duramaz, yeter ki bu özelliğimizi hiç kaybetmeyelim.
    --itiraf.com'dan alıntıdır.--

    işte budur.
    1 ...
  39. 111.
  40. parayla satılsaydı daha değerli olurdu.
    0 ...
  41. 110.
  42. koca bir güneş sisteminde yanlız olmaktır. ancak buna rağmen topraklar yüzünden, sınırlar yüzünden, kaynaklar yüzünden yok edilendir insan, kaosun içine itilendir. gidebileceği, yaşayabileceği, üstünde hayatını devam ettirebileceği başka hiç bir doğal mecra yok iken, birbirini yok edebilendir.

    komik ve bir o kadar da hayvansı. peki o zaman, nerede kaldı senin sorgulama muhakeme yapabilme yeteneğin?
    nerede kaldı, sürekli olarak tekrar ettiğin "dünyadaki en zeki varlık biziz" savın?
    sen gidebilecek başka bir yerin yokken, tek haytta kalabildiğin, yanlız ve çaresiz olduğun bu mecrada, neyi kendine dert ediyorsun da, kendini katlediyorsun?

    kendi kapasitesinin hakkını vermeyen canlıdır insan...
    insan olmak da, özgürce, heryerde mutlu olabilme hakkını verir.
    0 ...
  43. 109.
  44. Saygı duyulmak için yeterli olabilen tek kıstastır.
    1 ...
  45. 108.
  46. insan Olmak insanın kendi sorumluluğunun doğrultusunda gösterdiği çaba yaşamın özüdür.
    içinde bulundukları anı yaşamayan ve yaşama etkin bir biçimde katılamayan insanlarda ölüm korkuları oldukça yaygındır.
    Sevgi, beraberliğe yaşam katabilmeyi ve canlılığını artırabilmeyi içerir.
    Dünyada iki tür insan vardır:
    Yaşayanlar ve yaşayanları seyredip eleştirenler.
    Seyretmek ölümü, katılmak ise yaşamı simgeler!
    Yaşamak, kendisi olabilmeyi ve yaşama etkin bir biçimde katılabilmeyi tanımlar.
    Bu, insanın kendi sorumluluğunu, bir başka deyişle yaşamına anlam katma sorumluluğunu içerir. Sorumluluğunu üstlenen kişi özgürdür. Özgür insan daha az korkar, onun için sevebilir!
    Diğer insanların gerçeklerini anlamaya çalışacağımız yerde onları dünyada yalnızca kendi gerçeklerimiz varmışcasına yargılamak etkin olabilmemizi engeller ve yalnızlığa yol açar.
    Kendi benliğine yabancılaşmış bir insanın değerleri ve inançları tehlikeye karşı savunma niteliğinde olduğundan davranışları da katı, inatçı ve esneklikten yoksundur. Bu, kendi gerçeklerini algılayabilen bir insanın esnek bir biçimde sürdürdüğü kararlılıktan farklıdır.
    içinde yaşadığımız dünyanın zor bir alan olduğundan yakınarak zamanı tüketmek yerine, onu ve gerçeklerini olduğu gibi kabul etmek zorundayız.
    içimizden gelen ses, eğer onu dinlemeyi başarabiliyorsak, bize hangi doğrultuda davranmamız gerektiğini söyler.
    Gerçek anlamda sevgi, diğer insanları da kendimiz kadar sevebilmeyi içerir, kendimizden çok yada kendi yerimize değil. Bir başka deyişle sevgi, diğer insanların seçimlerini kendi seçimlerimiz gibi sevebildiğimizde gerçekleşir.
    Yaşamak ve sevmek birbirinden ayrı olgular değil, bir bütündür. Kendimizi yaşayabildiğimiz ve beraberliklerimize bir şeyler katabildiğimiz her yerde sevgi vardır.
    Bugün insanların birbirinin karşıtı olan iki ayrı eğilimi doğuştan getirdiğine inanıyorum.
    Bir yanda dostluğu, sevgiyi ve yardımlaşmayı içeren bir eğilim, diğer yanda bencilliğe ve bozup yıkmaya yatkın bir eğilim.
    Her insanda bu eğilimlerin ikisi de var; ama hangi eğilimin egemen olacağını bireyin doğduğu andan bu yana geçirebildiği yaşantılar belirliyor.
    Destek ve dayanışma ortamında yetişen bir insanda olumlu ve yapıcı duygular, kendini gerçekleştirme yollarını engelleyen bir ortamda büyüyen bir insandaysa bencil ve yıkıcı eğilimler etkinlik kazanır.
    Çevresinde her şey yolunda gittiği halde kendi yaşamını yine kendisi bozan insanların sayısı o denli çok ki!
    insan doğası yalnızca belirli bir zaman kesiti içinde nasıl değerlendirilemezse, toplumlar da geçmişlerini özümseyemedikleri sürece kendilerini gereğince anlayamazlar. Bir duyguyu "nasıl" yaşamakta olduğumuzu fark edebilmek, onun geçmişe dönük nedenlerini açıklayabilmiş olmaktan çok daha büyük önem taşır!
    insanları sevebilmek, onlarla başedebilecek yöntemleri geliştirebilmeyi gerektirir. insan kızgın olduğu için diğer insanlardan korkar, insanlardan korktuğu için de onlara kızar.
    insan kendine değer verebildiği oranda başkalarına da değer verir; diğer insanlara gerçek anlamda değer verdiğini hissettikçe kendisini de değerli bulur. insanın kendi sorumluluğunu üstlenmesi, bir başka insanın sorumluluğunu üstlenmesinden çok daha güçtür.
    Bir insanın kendisine karşı sorumluluklarıyla başkalarına karşı sorumlulukları iç içe geçmiş tek bir olgudur, birbirinden soyutlanamaz. Kendini gerçekleştirme, kendini yaşamayı göze alabilecek yürekliliği gösterebilmeyi ve kısır döngülerden özgürleşebilmeyi tanımlar.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük