belki de kabullenme duygusu ile rahatlayacağını düşündüğü için eleştirir. tabii, kendisinde eleştirdiği şeyleri kabullenmekten kastım; yani bu bir huy ise, ben böyleyim, böyle davranıyorum arkadaş, neden oluyor anlamıyorum, sevmiyorum bu huyumu diyebilir.
Hakkında en çok olumsuz şeyler bildiğiniz kişi kendinizdir. Diğer insanlar başkalarına kötü yönlerini açık etmediği için onları mükemmel sanırız. Ama kendi kötü özelliklerimizin de farkında olduğumuz için sadece bizim berbat olduğumuzu düşünebiliriz.
Normal hayatta sık sık yaptığım şey.
Kendini beğenmiş olmanın tam tersi bendeki.
Saçtan tutun da ele kadar eleştiririm.
Daha doğrusu kusurlarımla alay ediyorum.
Kiyas algisinin yerlesmis olmasi ve elde edilen yada hayat planinda sanki dogdugu gibi birseyelere sahipmis gibi gorulen mal ,yetenek , dis kalib eldelerinin hep bir cita yuksege ciktikca insanda ihtiyacmis gibi deger gorup eksiligi karsisinda icte beliren kendi kendini asagi hissetme yada devamli hayatini dogru yasama, takdirle kendi dogrulugunu olcme yanilgisina duserek ufak bir dil surcmesinde , yanlis kapi calmada, yolda takilip dusme uzerune dunyanin en rezil halinde olaniymis gibi kompleks sahibi olunmasindandir. Hep en mukemmel yada hep en normal -farkedilmeyen olma cabasi .
Özgüven kendine inanmak insanın kendisinin farkında olmasından gelir. Kendini aşağılıyorsan, yapamam, başaramam şöyle iğrenç bir kişiyim böyle iğrenç birisiyim diyorsan bu özgüven eksikliğidir. Ama insanın kendi eksik noktalarını görüp kendini aşağılamadan eleştirmesi normal ve olgun bir harekettir. Sürekli eleştiriyorsa kişi kendini o da olmaz sürekli olumsuz eleştiri muhtemel bir özgüven eksikliği yaratabilir kişide. Afedersin ota boka ne eleştireceksin kendini? eksiklerini hatalarını eleştir ama kendinin de farkında ol. Muhteşem eksiksiz bireyler değiliz sonuçta. kendimizdeki doğrunun da yanlışında farkında olup öyle ilerlemek gerekir.