herhangi bir dine mensup olup o dini sömürenlerden bıkıp dinsiz olabilir. bu ne kadar doğrudur tartışılır ancak bu olabilir. diğer taraftan arafta kalmış biri de aynı şekilde dindar olabileceği gibi dinsiz olmaya da müsaittir. bir tarafta bir keskinlik, baskı ve bunalım yatarken öte tarafta boşlukta kalmanın verdiği çaresizlik ve bir şeye yahut bir yere ait olmanın hissi yatar. neden olmasındır ki. mühim olan bir insan dinsiz olacaksa yahut olmuş ise bunu neden olmak istediğinin ya da neden olduğunun bilincinde olmasıdır.
Dinsiz olmak ile inanÇsız olmanın bu kadar karıştırıldığı başka bir ortam yoktur sanırım. Dinler Tanrı'ya ulaşmanın farklı yollarıdır sizden Çeşitli sorumluluklar bekler kuralları vardır bir topluluk işidir genelde önderleri vardır peygamber adı verilir Çoğuna insanlar bu sistematik durumun iÇine girmeden de Tanrı'ya inanabilir. Neden dinsizler sorusunun cevabı oldukÇa basittir inanÇ zaten bireyseldir belirli gruba ait olmak zorunluluğu hissetmiyordur kişi varolan dinler akıl karı değildir onun iÇin vs vs hepsi bu.
insan dogdugunda islam fıtratı üzere doğar, ayrıca hiçbir kurali tanımayan ateist dünya mı daha huzurlu olur, yoksa bütün hayatı 24 saati tanzim etmis olan islamla mi huzur bulur, şimdi diyeceksin islam var da ne oluyor dünya huzurda mı? huzurda değil çünkü çok az insan gerçek manada islami yaşıyor. günümüzde ateistler çok hayvansever, sanatsever, bilgili, insancıl, barış sever gibi bir algı oluşturulmuş ve bu algı karşısında inancını düzgün yaşamayan kötü insanlar örnek gösterilmiş. islam dini haksız yere insan öldüren bütün insanları öldürmüş gibidir. düsturuna sahip. ama kurandaki birçok ayeti cımbızlayip gerçek manalarını vermeden, birçok savaşla ilgili ayetleri paylaşıp insanları kandırıyorlar halbuki tefsirine açıp baksa kimle niçin savaş öğrenecek. ama ne diyor bir takım insanlar kuran çok açık anlatımı var tefsire gerek yok ya da tefsir de yorum diyorlar. kuran elbette açık ama sen ayetin hangi olay üzere niçin geldiğini bilmessen meseleyi yanlış anlarsin ayrıca tefsirde maç yorumlar gibi yorum yapılmıyor. hadis, nakiller, islam tarihi gibi birçok kaynak var. yani diyorum ki insan gorunene aldanmasin okumak bazen yetmez anlamak lazim.
ülkede artan din manyaklığından, gösterişten, muhafazakarlıktan beyni yanmış sapıkların kız çocuklarına ve her yaştan kadına tecavüz etmeye kalkmasından, kadınları döven ve öldüren aşağılık pisliklerden, dini gösteriş aracı olarak kullanan sahtekarlardan ve dindeki bazı çelişkili durumlardan bezmiş, daralmış ve bunalmış olabilir. Ya da sırf canı öyle istediği içindir. Kimse kimsenin keyfinin kahyası değildir!
Müslüman olduğum halde ben bile bezdim artık, çoğu kişi de öyle. Freni patlamış kamyon gibi, dindarlaştıkça aklın, mantığın ve bilimin ışığından uzaklaşıp, karanlık bir uçuruma doğru gidiyoruz. Şahsım adına konuşuyorum; dinsizlik bana göre değil ama Ehli Beyt sevgim olmasa tamamen Tengriciliği benimserdim. Ne varsa Türk inançlarında ve töresinde var.
Ülkece başka sorunumuz yok dinle baş başayız. Ahmet neden dindar? Ayşe neden dinsiz? Alinin inancı ne? Bunlar çok önemli yatıp kalkıp bunu çözmeye çalışıyorum görüyorum ki yalnız değilmişim.
çünkü okuduklarının ne manaya geldiğini bilmediğinden ya da okuduğu şeyin ne üzerine yazıldığını bilmediğinden dinsiz olabilir. her şey göründüğü gibi olmayabilir.
çünkü dinin saçmalığı sonunda o kişiyi dinsiz yapar.
bir insanın dine inanmasını benim aklım almıyor bana çocukluk masalı gibi geliyor bunlar yani çocuklukta kaldı artık büyüdüm ben ve masal dinlemeye ihtiyacım yok.
zaten kötü bir masal kitabı bence dini kitaplar çünkü kahramanlar pislik insanlar ama nasıl yapıyorlar ne yapıyorlar onları bile en doğru şekle sokuyorlar.
ne kadar kötüyse karakterler o kadar yüceltip o kötü yanlarını bir şekilde örtüyorlar.
pedofiliyi bile savunabiliyor bir insan ama dışarda bir çocuğa tecavüz etseler öldürürler. ( çocuk yaşta biriyle evlenmek tecavüzdür rıza diye bir şey olmaz çünkü o yaşta çocuğun rızası diye bir şey olmaz)
Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri’ne bir inançsız bir insan gelip soru sormak ister. Sorularına daha önce kimsenin cevap veremediğini söyler. O da onları Şems-i Tebriz-i Hazretleri’ne gönderir. Şems-i Tebriz-i o sırada talebelerine kerpiç ile nasıl teyemmüm yapılacağını gösteriyordur. Ateist adam şu üç soruyu sorar:
1. Allah var dersiniz, varsa nerdedir?
2. Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz. Şeytan günahlarından dolayı cehenneme atılacak dersiniz. Cehennemde de ateş var. Hiç ateş ateşe zarar verir mi?
3. Ahirette herkes hakkını alacak, yaptıklarının cezasını çekecek diyorsunuz. Bırakın isteyen istediğini yapsın. Neden insanlar bu dünyada istedikleri gibi yaşayamıyorlar?
inançsız kişi artık sorularının bittiğini ve bir cevap beklediğini söyler.
Bunun üzerine Şems-i Tebriz-i yavaşça doğrulur ve elindeki kerpici adamın kafasına vurur.
Adam sorularının cevabını beklerken kafasına yediği kerpice çok kızar ve Şems-i Tebriz-i Hazretleri’ni kadıya şikâyet eder. Kadıya, ben sorularımı sordum, cevap veremeyince kafama kerpiçle vurdu, der.
Kadı Şems-i Tebrizî’yi mahkemeye celp ederek müştekiye (şikâyet eden adam) niçin vurduğunu sorar. Şems-i Tebrizî de, bana soru sordu. Ben de bu şekilde sorusuna cevap verdim, der.
Kadı bu işin açıklamasını Şems-i Tebrizî’den istediğinde Şems şöyle açıklamaya başlar:
Bu adam bana “Allah var diyorsunuz hani nerde? diye sordu, kerpiç darbesinden başının ağrıdığını söylüyor, ağrı varsa nerdeymiş göstersin.”
Şeytan ateşten yaratıldı, cehennem de ateş, “Ateş, ateşi yakar mı?” dedi. Kerpiçte topraktandı ama topraktan yaratılmış bir insanın kafasını acıttı.
Üçüncü sorusu ise
– “Bırakın da isteyen istediğini yapsın” dedi.
– “Benim canım da onun başına vurmak istedi ve vurdum” ama hemen beni kadıya şikayet etti. Demekki isteyen istediğini yapmamalıymış, dedi.
insan neden dinli olmak zorundadır ki nin cevabıdır.
dinin, güya, insanlara iyiliği, hoşgörüyü, merhameti, yardımlaşmayı anlatmalı.
misal islamda iyilikten bahseder, ama senden olmayana her şey mübahtır der.
hoşgörü der ama gavurun kanını akıtmak, öldürmek sana cenneti kazandırır der.
merhamet der ama kadınları hayvanlarla bir tutup, istediğin muameleyi yapabilirsin der.
bir insanın iyi olması, hoşgörülü olması, merhametli, yardım sever olması için dine ihtiyacı yoktur.
bu öğretilerden ve insanın kendisinden oluşan gelişimlerdir.
ayrıca, bakın çevrenize doğaya. insan anatomisine bakın. bu kadar muazzam düzeni yaratan allah'ın, bana küfredeni öldür diyebileceğini düşünebiliyor musunuz? yada seks haramdır diyip cennette seks vaadettiğini.
allah zaten istediğinin canını alır. bunu müslümanlara allahın hak olarak vermesinin hiç bir mantığı yoktur.
sonuç olarak peygamberlerin kendi çıkarları için halkı yönetmek konusunda o zamanlar daha akıllıca yöntem bulamayıp, dini ortaya çıkararak, ilahi gücü de arkalarına destek alarak insanları sömürmeye çalışmasından dinler ortaya çıkmıştır.
Bakara / 177. iyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. işte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!
Bakara / 256. Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.
