Kontrol çabasını elinden bıraktığında, sadece nefes almanın bile huzuruna eriştiğinde, hırsını bir kenara bıraktığında, sahip olma duygusundan uzaklaştığında özgürdür.
Özgürlük her zaman bir şeyin özgürlüğüdür.
ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, girişim özgürlüğü, basın özgürlüğü, yerleşim özgürlüğü vs.
ABD’de inanç özgürlüğü ve mutlu olma hakkı da var. Hem de anayasada.
neticede davranışlarımız, kararlarımız toplumun, gelenek, göreneklerin, ailenin, aldığımız eğitimin yüklediği öğretilerle şekilleniyor. ancak fabrika ayarlarına dönersek özgür olabiliriz. bu da çok ütopik bir şey. yani mümkün değil.
insanın tam anlamıyla özgür olabileceğine inanmıyorum. Kısıtlamalar ya da zorunluluklarla çoğu zaman karşılaşıyor. Duygular bile özgürlük için bir engel oluşturabiliyor.
Çocukken olabilir. Yaptığın hiçbir şeyin hesabı sorulmuyor. Şimdi sokağa çıkıp kendi etrafında iki kere dönemiyorsun bile. Herkes sana delirmişsin gibi bakıyor.
Üstelik hayal gücün de sınırsız. Gün boyu aptalca şeyler düşünüp büyümenin mükemmel olacağını sanıyorsun.
Çocukluk da gençlik de Kapitalizme kurban gidince geçiyor ama. Allah aşkına bir mantıklı düşünün medeniyetsiz dediğiniz ormandaki ayı, iğrenç gördüğünüz yerdeki sümüklü böcek bile sizden daha özgür, doğaya ait. Siz ruhunuzu paraya satmışken ne derece mutlu olmayı ve yaşamayı bekliyorsunuz? 60 yıl yaşasanız zaten 40 ında boğazınıza para kazanarak zamanınızı veriyorsunuz. Sonra da gençliği ve zamanı arıyorsunuz. Keşke bir kaplumbağa falan olsaydım.