Herşeyini kaybettiğinde klişesini geçecek olursak eğer ne yapıp ne yapmayacağına yalnızca kendin karar verdiğinde bence. Hatta biraz daha ileri gidecek olursak eğer en özgür olduğumuz zaman ise kendi ölüm tarihimizi kendimiz belirlediğimiz an diyebilirim. Bundandır ki ölümüne ne kadar kaldığını bilen insanlar hiçkimse ve hiçbirşeyi umursamaksızın yalnızca kendilerinin istediği şeyi yapıyorlar.
hayalini de belirlenmiş sınırlar içerisinde kurma zorunluluğundan dolayı, insan ya hiç bir zaman özgür değildir ya da her zaman özgürdür.
(bkz: soyut kavramlar)
(bkz: özgürlük)
bazı kültürlerde 'özgürlük para gibidir harcanmadan önce kazanılması gerek' derler fakat bizim özgürlük üzerine atasözü üretmenin lüks olduğu bir kültürümüz var. adına ev, akraba, aile ,töreler diyerek kendimize hapishaneler inşa ettiğimiz ve bunlar yüzünden bunaldığımız, çıldırdığımız ama yine de yıkılmasınlar diye uğraştığımız bir düzenimiz var. bu yüzden kimse özgürlükten bahsetmesin.